13
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
3401
Okunma

çatılmış bir kaş
asılmış bir yüz
öfkeyle kısılmış bir çift gözdü tüm hatırladığım
seğiren bir şakak gibi
istim üstünde öfkeli
lâkin
karaya çekilen köhne bir sandal yalnızlığında
mavisi unutulmuş suları özler gibi
sus pus
azabı bereketinden çok
ölümüne sevdâlı seherlerdi sağnaklığın
bundandı sırılsıklamlığım
...
cana kasteden çığın çığlığıydı
zulümdü ayrılığın
boğazımda mosmor urgan iziydi
tekmeleyip savurduğun sehpa idi sevdâlığım
...
bire yüz verirdi elbet
sürmesini bilseydi ellerin
hasadından acizdin olgun başakların
basireti bağlanmış toprakların
yalan harmanların efendisiydin sen
sebebiydin çoraklığımın
ve
buydu benim inatla anlamaya yanaşmadığım
..
bir türlü derdest edemediğim
bölük pörçük takvimler sahici aslında
yalan olan benim
yalanın ta kendisiyim
bundandır
panzehiri yitik zehir acılığım
bir mezarlık şarkısıydım belki de
selvilerin serin ıslığında
yazılmamış
duyulmamış
ve terkibi imkânsız bir makamdı ağıtlığım
...
bir kaç yarım mısra
bir kaç acı sitem
buruk bir tebessüm
dünden kalan
senden kalan
işte
bundan ibaret tüm hatırladığım...
ceyda görk
16 mart 2011