21
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1984
Okunma

Her buluşmamızdan önce yaşadığım bayram sabahı sevincimi,
bir teneffüs edasıyla geçen vakitlerimizi,
Güneşi yakan, her baktığı yerde izlerini bırakan gözlerini,
saçlarının rüzgarla dans etmesini,
içimi ıstan ellerini
Dünyanın en güzel tınısına sahip sesini
nefesinin dudaklarında bıraktığı tüm kelimeleri
tebessümünde yüreğime merhem gamzeni,
tüm fırtınalarıma sığınak kadife tenini,
senin bendeki her bir saniyeni,
ve kaç yangınımdan kurtulan inadı ile beni yakan resmini,
bir sabah apansız çekip gitmeni,
gidişinle yanıp, talan edilmişliğimi,
yalnızlığın bilinen bilinmeyen her tanımını ve söylemini,
yıkılan bana inat her sabah yeniden doğan büyüyen hayata öfkemi,
Sıradan günlerin getirdikleri ile mutlu olamayan ve hep iyiyi
aslında sadece seni isteyen kendimi,
bu tutkunluğundan dolayı kendime nefretimi,
hiç terhis olmadan bir ömür anlatılan askerlik anıları gibi
başkaca bir temaya gerek görmeksizin elde,
dilde,
gözde,
kalemde belirmeni…
kağıda işlemekten başka ne sermayem var ki ?
taassubunun altına girmiş bir kalem elimdeki
nasıl yazabilirim?
senin yerine, yolu sana çıkmayan denizleri, çiçekleri, böcekleri….
Gizleyerek soluk aralarında
gözlerine düşen hatıraların gölgelerini
üçüncü bir kişi gibi
Okuyabilir miydin?
Senin adına, sana dair, senden dolayı yazılan dizeleri…
5.0
100% (19)