/Gittin…
Senden kalan boşluğu doldurmak için
Kendime bir yoldaş edindim.
Ne iyi oldu, çatlasın hasetlerin…./

Birden belirdi,
sanki hep benimleydi.
hemen benimsedi.
Kimsin? Nereden geldin?
Bile denmedi…

Geçen geceydi/m
Çok soğuktu/m…
Üşürdün ya hani
Giyerdin kazak üstüne kazak

Üşümezmiş hayret!
İstemedi hiç ne battaniye ne de kazak

Ellerini ısıtamayan temmuzlarda
‘Ellerin hep sıcak’
diyerek uzatırdın ellerini
Hatırladın mı
Şimdilerde sadece ben
herhangi bir eli tutabilmek için
uzatıyorum ellerimi

/neden çok soğuk onun da elleri/


/Ve buna çok gülerdik… /
Şehrin seyyar tüm simitçileri tanırdı bizi
Çok severdik ayak üstü simit kemirmeyi.
Damaklarımızı parçalardı kup kuru fakir döneri

Geçenlerde yine gidiyorum
Kendimden uzak her yere …
Tacizkar bakışlarıyla bir simitçi
yolumu kesti.

İstemedi biliyor musun acıkmazmış ne iyi…
Ben de almadım.
O istemiyor diye istemedim simidi

Bazı geceler bilmiyorum neden uyanıyorum
terlemiş oluyorum bir de nefes nefese kalmışlığım
sende uyanırdın ya biri göğsüne basmış gibi
ölmüş ve aniden dirilmiş gibi
su isterdin
ellerinde yudum yudum büyürdü bardak…

Bazı geceler bilmiyorum aniden nedensiz uyanıyorum
sadece kendime su getiriyorum koşarak
susadım mı sanmıyorum
onun da uyuyup uyandığını ve hiç susadığını bilmiyorum

bırakıp gitmiştin…

Senden kalan boşluğu doldurmak için
iyi ki bir yoldaş edinmişim…
Sen geldiğinde o gitmese mutlak sen de çok severdin.

Nasıl bir vefa ile bağlı adına
hiç yalnız da bırakmıyor şaşarsın inadına…