Yavrum çocuğum bi sakin
sana oynayasın diye bak ne aldık…
Biraz dur dinle, dinlen istersen…
Ne işin var senin kelli felli laflar arasında
Gel yavrucuğum buraya.
Politika dediğin toplu cinayet
iki yüzlü bir lanet
bir kaza çıkmadan
sen onu bir cellada emanet et…

II

Soğuk teni ile baştan çıkartan
bacakları sütun gibi bir esmer…
Hümanizmin doruklarından
dişi bir Fransız…
İşte mitralyöz!
Bundaki çelik çok insafsız…

Adamlar haklı evet
bu iç gıcıklayıcı bir afet…

İç savaş, dış savaş, kişisel savaş
derken savaş dünyanın her yerinde
katil olmak istiyorsan nihayetinde
safari niyetine, en masumu bu işte

Dönünce saat yarılanınca gece
kapatıp ışıklarını sıcak evimin
uzanacağım aynı rüyanın eteklerine
İnsan Hakları Bildirgesi eşliğinde
tüm şehir ile birlikte…

III

Uzanmış yatıyor seher vaktinde
sabah ayazında
sanma uykusunun en derin kuytusunda
bir çocuk var yanında
çekiştirip duruyor uyansana….

Bir çocuk aç belki susuz
sabah annesi vardı yanında
babası da sağdı henüz…
Düşecek bir damla yaş
belki de hiç düşmeyecek
İzledim dolu gözlerle
tüm haber bültenlerinde
Çaresizliği çaresiz…
Bizim de var mı ağlayabilenlerimiz?

Yazık çok yazık
sadece hüzünlenebiliyoruz artık.
Her şey o kadar sıradan
her şeye o kadar alışık….

Birazdan dönünce saat yarılanınca gece
esneye esneye
uzanacağım aynı rüyanın eteklerine
unutup dolan gözlerle yalancı
olu vereceğim hiç bilmez bir yabancı

Ne bağıran var
ne küfreden
nede böyle olmaz bu diyen
bu kadar mı korkak ve hissisiz
nelerimiz gitmiş ellerimizden

IV

21 nci yüzyıl yumuş yumuş ellerinde
Yüz binlerce masumun kanı ile
kendini vaftiz et…
İnsanlığı köreldik.

Artık kendinle iftihar et…