38
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
2526
Okunma


Kalabalık bir ülkenin sınırında eskiyen bir çitti gözlerim
Birkaç kuşun adresi…
Birkaç hüznün kıblesi…
Kalbime sığmayan öfkeler taşırıyordum
Adımlarıma mimlerken adını
Soyut ifadeler arasında
Hep susacaklı oluyordu işaret parmağım
Öyle ya,
Kahramanı değildim hiçbir masalın…
Kendimi bilmezken biliyordum yalnızlığın t/adını
Bir dünya ağlarken içimde
Gıkı çıkmazdı dalgınlığımın
Ve bir dünya ağlarken içimde yaşlanıyordum
Sonbahar gönlümde misafirleniyordu en sarı tebessümle…
Farkında olmadan sa/vuruyordum
Yüreğime konaklanan hüzünlere
Şarkıların ağlayışını…
Bir nakaratın özetine tutunuyorken korkulu cümlelerim
Umutsuzluğun avuçlarıma sustuğu sıcaklıkla yanıyordum
Hazırlıksız kavga ediyordum yalnızlığımla
Kendimi aldatıyordum dönmeyen adımlarla…
//En çocuk yanıyla uyandırılmayı bekleyen
Çenesi kapatılmış vakitlerde
Gözleri kapalı içten içe dualar ediyordum
Bir an evvel uyanmak için gözbebeklerinde//
Kirlenmiş düşüncelerim b/aktıkça sayfaların beyazlığına
Konuşmayı öğrenirdi yüreğim
Anlamlanırdı susuşlarım
Hasret d/okurdu parmaklarım
Suçlardım bilincime b/akan gözbebeklerini
Suçlardım oruçlu niyetimi…
Düşüşümü izlerdim sonra ayaklarımın yakınına
Sırlarımı t/aşırarak
Mahmur bakışlarımdan…
Ve her gelişinle ıstırabına bürünürdüm gidişlerinin
S/esim düşerdi ayak parmaklarıma kadar
Hüsnümü bulurdum adımlarımda
Susarken ölüyordum sen bilmiyordun
Susarken sana d/okunuyordum her defasında…
Sığamıyordun sayfalara bir virgül miktarınca
Kuşların ölü gagasını bırakıp yol kenarında susarken sana…
Not:Biteviye hayat hikayeleri….
26022011
Edebiyat defteri yönetime gönülden teşekkürlerim.Saygımlarımla.