2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2541
Okunma

Yazın yürüdün mü
Yazıda bayırda,
Su çevirdin mi tavalara,
Kürek omuzunda
Çamura batmış ayaklarla…
Kurumuş tıkanan boğazına
Güneşin altında kaynamış
Sular indi mi damla damla…
Nerede savurdun yılları
Ağaçlar üzerindeki kamışlarla
Gölgelendin mi haymada
Umutların bekledi mi güzü
Bir lokma ekmek uğruna,
Geceleri aldın mı koynuna
Pamuk harallarını yatakta…
Heba olan yılların ardına
Bir naat yazdın mı kayalara,
Öğrendin mi sabrı
Bulanık dereye attığın oltada,
Kuzuların büyümesi için
Horoz ötüşüyle çıktın mı?
Şafaktaki soğuk rüzgâra…
Karıldı mıhamurun acılarla
Salyangoz topladın mı akşamları
Dolunay ışığıyla çayırlarda…
Yılanın boğazına tıkandı mı ellerin
Bir cücüğü yemesin diye,
Yalnız oturdun mu öbürde
Soğuk bir kayabaşına…
Güneşin batışını gözledin mi?
Kırmızımsı ufka veda ederken,
Gece yarısı baykuş öterken
Merakla sordun mu babana,
Hastalık uğradımı yanına
Serdiler mi bir yatak altına,
Neden iyileşmiyorum baba
Diye merakla aradın mı deva
Kışın hastalık gitmez mi,?
Hiç çıkmayacakmıyım dışarı
Baharda gelir Allah’ın ilacı
Böyle konuşmalar oldu mu?
Babanla aranızda…
Yoksa acılar dokunmadı mı?
Köpek bağlı kapılara…
Şafak sökende açtın mı?
Uyku dolu gözlerini sabaha,
Vızlayarak sıtma yayan,
Hiç ayrılmayan tabibler
Enjektörle kan almak için
Kondumu örtülmeyen koluna…
Silah omuzda acımasızca
Eşkiyalar dayandı mı?
Bir tekmeyle açılan
Gıcırdayan tahta kapıya…
Soludun mu avuç avuç
Buram buram kokan toprağı…
Kala diktin mi uzun taşlarla
Vurdun mu onurla onlara
Badanaj yapan motorların
Çıkardığı oyuklarda
Daldın mı deliksiz uykulara,
Güzel günlere varmak umuduyla,
İğnelik böceklerini çaktırmadan
Yakaladın mı iki kanadından…
Ya kelebek uçurdun mu?
Uzaklardaki hayallerini
Getirmek aşkıyla…
Neden susuyorsun
Konuş Allah aşkına,
Kırıldım sana
Durmuyorum yanında
Ben çaldım ben söyledim
Durup baktın alnıma
Olmaz ki böyle konuşma…
O yakada hayat bir başka
Bu rehavet uğramaz oralara
Bir buharanın altında
Biribirine değer insanlar
Omuz omuza…
Bir tezek atılınca ocağa
Sıcaklık değer avuçlara
Onlara sorarsan
Bu hayatın tadı bir başka
Yaşama gözünü açtığında
O dere bu dere
Gitti geldi tarlalara
Sorsan biliyor mu?
Ne var başka yerde
Yamyamlar sarmış çepeçevre
Devlet dert yüklemiş beline
Gelsede almaz kimse içine
O yakadan geldim işte
Gülmez mi insan misafire
Devleti Ali Osmanide
Eller uzanırdı o yere
Doktor Vali Ebe
Birlikte giderdi el ele
Hele bakın demorasiye
Devlet yüklenmiş kediye
Çırnak gösteriyor millete
Milli gelir dedikleri neyse
Bölüştürüldüğünde herkese
Dört binler gelecekmiş ceplere
Bir ekmek gelmedi bizim ele,
Peki devlet nerede
Görmeseydim sizi bu halde
Zeval gelmesin diye devlete
Dua edecektim Rabbime…
Apsyle dertler bizim ele
Dolarlar savruldu ötekilere
Bir bakın terminolojiye
Orada sosyallik ne
Adalette yazıyor belkide
Hukukta var H harfinde
Kurt koyunlara şah edilse
Acaba yapar mı böyle!
Herhalde şükreder haline
Elindekine göz dikersiniz diye
Bir daha uğramaz bu ülkeye…
Bir deli söylerse
Benim gibi sizlere,
Bir nokta koyun
Düşünün gündüz ve gece
Yoksa Güneş doğmaz
Bir daha üstünüze!
Yıl:26–27.01.2005
Saat:0.20---01.50
Çengelköy/İst.
EROL KEKEÇ