3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1104
Okunma

Yaşlı bir kadın yaşardı vahşi tepelerde
Şu gördüğünüz devletler kurulmadan önce
Parçalandı tepeler kaldı bir başına
Direndi yiğitçe gelecek tüm tehlikelere,
Güneşin yönünü değiştirdi zalimler sinsice
Bir ışık aradı tırnaklarıyla gecenin içinde
Gece de aldandı takıldı çoğunluğun peşine
Çekti Konfüçyüs’ü uzaklardan kendine
Acılı feryadını yazarken bir kayanın üzerine
Kuşlar sevince bürünmüş gökyüzünde
Işık gelmiş tepelere Konfüçyüs’ün yüreğiyle!
Hafifledi karanlıklar yaşlı kadının gözünde,
Dost yüreği bakıyor yüreğinin içine
Ey ana! Neden ağlarsın bu halin ne?
Çırpınmak yakışmaz senin gibi birine
Yıkılsa gök parça parça üzerine
Bu dünya için değmez böyle dövünmeye,
Ey oğul! Yaralar dolu yüreğimin içinde
Vahşi bir hayvan parçaladı babamı yıllar önce,
Onun acısı duman gibi dururken üzerimde
Kocam bir gün parçalandı aslanın pençelerinde,
Onun acısıyla sabırdan kalkan giydim üzerime
İnaşaAllah acılar bir bir silindi yüreğimde
Derken sarsıldım yavrumun acısıyla yine,
Vahşi hayvanlar parçalayıp sermişlerdi yere
O günden sonra ağıtlar durmuyor gözlerimde!
Ey ana! Peki, neden beklersin bu elde
Ama zalim hükümetler yok ki bu tepelerde
Parçalansa da yüreğim gitmem zalim ellere(hükümetlere)!...
Yıl:08.05.2004
Saat:08.50—0930
Kadıköy/İst.
EROL KEKEÇ
5.0
100% (2)