1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
878
Okunma

Bakışların,
Yüreğimden ayrılınca,
Ben hülyaların
Üst basamağında gezinirken;
Sen bir köşede
Derin düşünceler içinde
Bir kor gibi sönmeye yüz tutmuş,
Yüzün kaybolmuş
Saçların darmadağınık,
Sararan Güneş altında
Ilgıt ılgıt esen bir yel
Çöllerden gelen sıcaklık
Sıcaklık kattı,
Yarım kalan aşkımıza!!!
Bakışların,
Yüreğimden ayrılınca
Çıktım sahillere
Islık çala çala
Yürüdüm kumlarda
Kurumuş karpuz kabukları,
Yengeç kemikleri
Küçük taşlar
Savruldu gitti attığımda
Denizin üstüne;
Yarım kalan
Sevdamız geldi aklıma,
Eteklerinin savruluşunu
İzledim,
O kimsesiz burunda!
Terliklerini saklamıştım,
Onları ararken,
İnce kumlara vardın
Tutup elinden
Çektim seni,
Sonra tepeden tırnağa
Islatıp
Gömdüm kumlara,
Oturup karşına
Birkaç taş fırlattım
Beş tane büyüğünü seçip
Beş taş
Oynamaya çağırdım,
Bu isteğimi
Terslediğin o gün,
Yüreğinden çıktığımı
Biliyorum;
Bakışların
Yüreğimden ayrılınca,
Tutunamadım
Hiçbir dalda!
Atlasam mı sulara
Kaybolup gitsem mi
Denizlere,
Adım sanım kalmasın
Ulaşamayasın bana
Hiçbir yerde,
Albümlere bakarak
Tazelensin acıların,
Bakışların
Yüreğime dönerse,
Suyun yüzüne vursun
Cesedim...!
Yıl:21.01.2004
Saat:17.10-17.25
Yer:Kadıköy/İst.
EROL KEKEÇ