İnsanlığa model teşkil ediyordu
Esen kar tanesi gibi munis

Kalbimin yolundan içeri geçti
Kalp ailesine hoş geldiniz dedim
Davudi sesi, şetareti, terbiyesi
Ceddinden aldı hürmeti

Yürekli çocuktu
Güllere harcadı tüm parasını
Sevda meşaleleri yaktı
Mahur beste yaptı çaldı keman yayla
Geceleyin serenatlar verdi yaz bakışlı gözlere

İlah gibi delikanlı
Korkuyor tek başınalıktan
Aşk makamında sınav notları kırık
Gönül dersinden sınıfta kalır
Öbür yanda
Aşk kulak memesinden çekti
İşte o vakit
İçin çekti
Basiretin gözüne bir kurşun sıktı
Kalbindeki son aşk adına
Acıyı rehin bıraktı ağıtlara
Kucaklıyor yüreğinin masumiyetini
En mahrem yerini örter
Beti benzi soluk
Üzüldüğü kadar ağlayamadı

Hışmından gelen sel bedenin posasını sıyırdı
Bağırdı! Sel’in gövdemden in
Ne yandan geçersen geç
Sevgi voltada
Aşk diyette
Kerem gibi bir çocuk çıktı ortaya
Boyuna aşktan söz ediyor
Sorunca
Göz bebeklerinde ihtilal var
İzler kurumuş kalbinin bakışlarının çatlamış dudaklarında

Ruhunu dinledim
Bir kalbi vardı ki demin sönmüş köz gibi
Su dedim?
Soğudu dedi
Sıcaklığım sıfıra indi

Tabiri aşk olan bir rüyada
Ruhunda esen binnacıcık yeli hayra yoran
Bağlandığı kendini ondan çözülmüş gördü
Pimi hazır ellerinde
Aşk kalbe çarpınca kırılı verdi
Yüreğinin bağrına basarak bıraktı bağlarını
Meçhule giden bir aşk kalktı bu koydan
Kıyısız ummanda debeleniyor dalgalarla
Ben “eyvah!”, diyordum “boğulacak”
Açılır martılar gibi çöküşleri
Güneşin çekildiği kumsallardan
Gök gözü yaşlı bakar
Yitip gidene

Kalpdaş, dinle beni
Kulak tut sözüme
Aklın tutsağıdır aşk
Aşk ise ruhun...

Durma dön bak ruhunun coğrafyasına
Aşk beş duyunun bağımlısı
Bu evrende bir gölge değil midir?
Git şimdi ey Vefalı! Yılmadan
Korku duymadan arkana bakmadan
Maşuk gidişatını bozmadan

Dildaş bilsin duadan başka etmem kelime
Dua ise en ziyade yakışandır gönül kalemime

KAYIP YALDIZ