11
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
1327
Okunma

Zaman pas tutmuş neşter, savrulan geçmişimden
Zaman nefti gözleri çıkarmaz düşlerimden
Zaman belki de derman, tutacak ellerimden
Zaman mekân içinde, saf tutar sözlerime...
Perçemini perçinler, neşide mısraların
Çalakalem baran’i, nemlidir yaftaların
Kelamın durağında, ağrılı sıfatların
Yosun kokar sabahlar,kast eder nefesime..
Güneşin öfkesinde, eğik boynu baharın
Dallarda nahoş seda, ağlamaklı rüzgârın
Devşirir saçlarını vakit zarlı nigarın
Kızılınca kan kusar akşamlar özlemime
Nükteler dolu tenkit, nazenince salınan
Ahlarımda boy verip, efkârıma sarılan
Payelerde çoğalıp, hecelerde sızlanan
Zehir saçar geceler, peyderpey düşlerime...
Zaman vücudu vuslat, zaman kehribar nalân
Zaman ötelendikçe, nasihat elde kalan
Zaman narin nostalji, kederi başa salan
Zaman zaman içinde, ninni serinliğime...