7
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
1752
Okunma

Kaç cephede savaş verir bir insan
Ya da
Kaç mermi çıkar bir ağızdan
Kurşuna saf durunca
Ölmez mi vicdan…
Sizindiniz yağmalanmış sözlüklerde soyut ifadeler
Nalına mıhına vururken aymazlığınız
Sizdiniz güneşin rengini fesatlıkla kirleten…
Oysa,
Engin denizlere de kuş bakışı kederle ne çok ağlamıştınız?
Bilinci yitik çocukları tekmelerken vurdumduymazlığınız
Yüreğinde kopan kıyametten nasipsiz mi kalacaktınız
Ne sandınız yakar topu
Yükünü sırtlanırken sabiler!
Siz çaldınız !
Pulsuz düşlerinde ki damgalı yarınları
Vurdunuz göçmen topuklarını
Hiç ölümü örttü mü avuçlarınız
Şehadet parmağını kaldırırken umudu bildiğine
Ruhunuzdaki silikon hüzünlerle çağlara sarıldınız
Anne kokulu uykularına çitler hazırladınız
Sönük bakışlarınızın yükünü sırtlandıkça
Ne çok yaygara kopardınız.
Vicdan odalarında mürebbiyenizdi insafsızlık
Ardına bakmadan koşuyor adımlarınız
Ertelerken çığlıklarını pabuçlarınız
Kursakları titriyordu sinik gölgelerinde
Barınaksız urbalarına düşüyordu gözyaşları…
Görmüyordunuz!
Yüzünüzde sönüyordu göz ışıkları
Beslediğiniz hüzünleri geceyi tırmalarken
Gökyüzünü ziftleyip düşürdünüz uçurtmaları
Hayâsız sevişmeleriniz yankılanırken caddelerde
Kanatları kopuyordu umudun şoselerde
Arz-ı endamınızdan nasiplenirken etiketler
Filinta duyarsızlığınız maddeye tabi hıçkırıyordu
Nefsinize kızılcık şerbeti içiriyordunuz
Hangi özgür bilincin kurşun askeriydiniz?
Sahi siz kimdiniz?
Çocuklar ele ele soyunurken nefrete /anne miydiniz?
Ve bulutlara kanatlanırken güvercin bedenleri/ baba mıydınız?
Sahi siz kimdiniz?
24.12.2010