0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
903
Okunma

Senin titreyen ellerine
tutunmak adına,
Kaç kez sarıldım acaba
bir yalanın koynuna?
Ve kaç kez boğazladım
kendimi?
...
Ellerim biraz kirli.
Gözlerimi de yıkamadım daha
gördüklerimden...
Sol yanımda da kabarmış bir hüzzam.
Zaten kelimelerin de
eli bıçaklı,
üstü kana revan...
Kül tablasına basılmış kaderimizin
çalakalem kokusu,
geziniyor hep damar içlerimde.
...
Oynadığımız tek oyun saklambaç,
hep ben ebe oluyorum,
ve hiç sobeleyemiyorum kaderime seni.
Sen saklanıyorsun hep
geçmişine.
Ve kurulları iplemiyorsun yine
söylesene,
-aylar oldu,
bakmadığım yer kalmadı,
niye bulamıyorum seni?-
...
Ulu bir sedir ağacının gölgesinde
kendi siyahlamış karikatürümüzü mü,
aramaya mı soyunduk yoksa?
Kader mi geçiştiriyor bizi?
Kısmet mi avutuyor gölgemizi?
Yoksa,
Zaman mı aldı elimizden biz’i?..
Hüseyin Özkaymak
22.12.2010
Ayvalık