8
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1775
Okunma

Ansız yollara düştük, dağlara baka baka,
Yorulduk mu sanırsın, merdiven çıka çıka,
Hayat dediğimiz şey, bir düğme, iki yaka;
Çözersin kanlı bir harp, çözmezsin olur azap;
Hasetinden göklerde, yarıla dursun mehtap!
Her adımda yeni bir dünyanın keşfindeyiz,
Fark eder mi? Afrika, yahut Kızıl Çin’deyiz,
İbrişimden örülü bir koza içindeyiz ;
Çöz, çözebildiğince, gör ne dünya var bizde,
Geleceğe uzanan kaç güzel içimizde...
Ay’ı atlattık işte, ramak kaldı yıldıza,
Yıldızlar tükenir mi, saçına dize dize?
Son yıldızı ayırdım kendi gözlerimize ;
Hangi basamaktaydık, gözün gözüme değdi,
Aranalım birlikte, ilk basamak nerdeydi ?
Zamanı ertelerken, bir sabahtan kuşluğa,
Mavi kanatlarımız, açılıyor boşluğa,
Doymadık çıka çıka bu deli sarhoşluğa ;
Çıktığın merdivenden, usul usul inmesi,
Öğrendik, ne güzel şey, semada baş dönmesi...
Düştük yola el ele, bırakmadık inadı,
Aç gözlerini artık, dört yanın kuş kanadı,
İki yakalı ömrün " Merdiven" kaldı adı ;
Doyarak güzelliğe, geçtik; karadan, aktan,
Kalbine giriyorum, son kalan basamaktan...
Ağırla bizi şimdi, koy ortaya nen varsa,
Bakınca ben anlarım, söyleme kalsın, sırsa,
Dağıt gitsin kuşlara, elde bir şey kalırsa ;
Söyleşelim diz dize, şöyle gelip gidenden ;
Şükür huzura erdik, düşmeden merdivenden...
Hayrettin YAZICI