1
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
721
Okunma
Bir seyyah gibi düştüm toprağın karasına,
Onca köy, şehir gezdim, dedim dünya azaldı.
Deva dedim bir ömür ayrılık yarasına,
İçim de söylenmedik uzun bir şiir kaldı...
Oturdum devranına okuyorum içimi
Toz içinde kalırken bütün ömür raflarım
Kendi içimde bile yapamadım seçimi
Acıdan kıvranırken yontulan taraflarım
Topla deme sakın ha, ben dağınık severim
Böyle kaldıkça herşey göremem arkasını
Sen de biliyorsun ki bu demde Allah Kerim
Bana tutturuyorlar asırların yasını
Kasıldı kasım kasım duvarları gönlümün
Kuşlara öykünürüm göçe katılmak için
Kaştan aşmak üzere, zeval çağı ömrümün
Kestim yerden ümidi başlara yağmak için
Çatlayıp çekirdeğim tam da orta yerinden
Dağılır incilerim olmadık diyarlara
Ayan olur herşeyim sökülüp derininden
Sarı yapraklar gibi düşer beyaz karlara
Anlatma kimselere sakın ha olanları
Sırrıma sadığım ben açmadım kimselere
Bir imece yaparak toplarsın kalanları
Çağlayıp geçti dersin içimden ince dere
Hayrettin YAZICI
5.0
100% (8)