0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2101
Okunma

siz bana bakmayın çekingen bir avareyim ben
çirkinleşen yüzlere nispeten dayanak oldu anlayışım
siz bana bakmayın, ben yeniden yanarım içimde
kavruk bir ateşin gölgesinde ve kıvranırken b(il)eklerim
yaz(ama)manın çaresizliğiyle/sevgiyi ve sevgisizliği/
siz bana bakmayın, ben yağmur olurum yine bulutlarınıza
dökülürüm ellere ve evlerinize dolarım davetsiz adımlarımla
kırılırsa kalbim en acayibinden, kırmam kimseyi kırıldım diye
dehşet içinde atsa da kalbim, dehşet saçmam devlere
acı akarken şah damarımdan, acı sıçratmam kimliklerinize
siper ederim saydamlığı şahane suretlerinize
siz bana bakmayın, ben bulurum kendimi unuttuğum yerde
zifiri bir ay doğar, muazzam bir sessizlikte, nazlı şehrime
sancısını bir ben bilirim, incecik kanarken sızısını ahh nasıl hazin
yarası düşer düşüme, rüzgar alıp getirir buğusunun uğultusunu
içime çekerim içime dolar hevesim bendinden taşarak
serap kıvamında cesetler toplaşırlar sürgün edilmek için beynimde
siz bana bakmayın, ben ne dersem doğru değil
vazgeçmek için önce vazgeçilmez olmak gerekir
vazgeçilmez olmak içinse, ruh vazgeçmeyi bilmelidir
ve -ama- vazgeçilmez değil -ki- kimse
ben ne vazgeçtim ne vazgeçilmezim
yalnızca yanlış zamanda vazgeçip kendimden
doğru zamanda vazgeçemedim hepsi bu!
siz bana bakmayın zaten malum şair gibi
baktığınız yerde olmam ben hiç bir iklim
ama bakmadığınız yerlerde varım, duruyor resmim
can çekişiyor(um) anlamıyor musunuz hala
siz bana bakmayın diyorum, duymuyor musunuz?
ben sizin baktığınız yoldan çok evvelinde geçtim
baksanız da göremezsiniz kalbimi
hoşnut olamam sizin gibi, siz bana bakmayın
farz-ı misal sayın beni, fenadır ahvalim
kinayelerinizden yoruldum, biraz rahat bırakın
kafiye aramayın sözlerimde, beni yorgun argın bırakın
siz bana bakmayın yalnızca hak verin
sizin bakış açınızdan sıyrıldım
bi hayli yol biriktirdim, dönüp durmayın zihnimde
öfke nöbetlerindeki payımı bana sordurmayın
nifak duvaklarını attım ben o köprüde
beni rahat bırakın, beni bana bırakın
ben oradan çoktan gittim n’olur siz bana bakmayın
fulya/aralık2010