12
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1542
Okunma

yumdum kirpiklerimi
kırıldı düşler
bir bir döküldüler sokak ortasına
çözüldü dilimde heceler
boyanıp gecenin rengine
çekildiler sinemin kuytu köşelerine
umarsızca
manolya bahçelerinden süzülürken kokusu sevdanın
süpürüp aldı rüzgar ılık nefesiyle
ne manolya dallarında füsun
ne füsunda sevda kaldı
yok oldu bir çırpıda
fütursuzca
yazı yaşıyor sandım kış ortasında ömrüm
sonbaharım
soldu hoyrat ellerde açan gülüm
ne gül kaldı şimdi aşıkta
ne aşkta bülbül
sustu makber
usulca sokuldu yanıma
sessizliğin ipek tülünü örttüm anılara
pervasızca
daha dün
baharın telinden çalardı şarkılar
mest olan gözler
uzanırken öksüz kalmış gönlüme
eşlik ederdi dalda serçeler
kuş dilinde sevdayı
şimdi
yavan türküler, şarkılar ve şiirler
rüyalarım kadar yalnızlar
oysa
ölmez heyecanı yaratmıştı
içimdeki sönmeyen ışık
kafi gelmedi koşmam
erişemedim aşkın büyüklüğüne
sıra sıra söndü aydınlık
renksiz bir sensizlik aldı geceyi
sabah küstü
yumdu kirpiklerini usulca
üç kuruşluk cümlelerle harcandı sevda
oysa ben seni
bir an bile unutmayı meyletmedim
artık sen tanıdığım sen değilken
ben bıraktığın yerdeyim
uzan şimdi boşluğa
tut tutabilirsen o mahur besteden
hayal kurmuyorum ki
zaman, o eski zaman değil artık
ne hayalde gerçek
ne gerçekte sen varsın
hangi bahara güvenmeli şimdi
hangi seherin koynunda açmalı mahmur gözleri
deli gönül ’ düş dolunayın peşine ’ diyor
sığın yıldızlara
korkusuzca
yumdum kirpiklerimi
kırıldı sevda
bir bir saçıldı düşsel varlığında aşka
şimdi aşk
gök kubbede dağılan bir seda
umarsızca...
5.0
100% (10)