69
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
3976
Okunma
GERİCİ KİM?
Canavarlarla dolu bir ormandayız. Yolumuzu hayaletler kesiyor. Tanımadığımız bir dünya bu.
İthal mali mefhumların kaypak ve karanlık dünyası. gerçek, kelimelerin arkasında kayboluyor.
Ne güzel tarif; "Gerici, bir toplumun gelişmesini sağlayacak hiçbir yeniliği istemeyen,
her yönüyle eskiyi özleyen ve eski düzeni getirmeye çalışan (kimse)” (Meydan – Larousse).
Tarifin tek kusuru bu ucûbenin hangi çağda, hangi ülkede yaşadığını söylememesi.
Murdar bir hâl’den muhteşem bir maziye kanatlanmak gericilikse, her namuslu insan gericidir.
4. Murad’a, Süleyman devrine dön! diye haykıran Koçi Bey’den Reşit Paşa’ya kadar
Osmanlı Devleti’nin bütün ıslahatçıları gerici.
Dante, yaşadığı çağdan iğrenir. Balzac eserini iki ezelî hakikatin ışığında yazar: Kilise ve krallık.
Dostoyevski maziye âşık. Dante gerici, Balzac gerici, Dostoyevski gerici!
Gerici, ilerici... Düşünce hürriyeti bu mülevves kelimelerin esaretinden kurtulmakla başlar,
düşünce hürriyeti ve düşünce namusu. (Bu Ülke s. 80) Cemil Meriç
AYDINLAR, SİYASETÇİLER
İletişim ve teknolojide müthiş sıçramaların yaşandığı zamandayız.
Bir çok aydın geçinen, çağdaş ve ilerici olduğunu savunan köşe yazarları ve siyasetçiler
vermeye çalıştıkları görüntünün aksine zamanı yakalayamadı.
Halkın çok gerisinde kaldıkları halde eski alışkanlıklarıyla hâlâ halkı küçümsemeye devam ediyorlar.
Artık yemek sohbetlerindeki magazinsel fikir yürütmeler delil olamıyor.
Biz oy vermesek de her partinin başındaki temsilci yeterli donanıma sahip olabilmeli.
Uluslararası arenada ve ülkemizde bir vizyonu olabilmeli.
Hazırlıksız kurultaylar, ani başkan seçimleri seviyeyi daha da düşürüyor.
Kral çıplak!
Haris sesler yükseldi şehrin ozanlarından
Bezgin şiirlerinin migren sancısı tuttu
Söylenecek sözleri tükendi zanlarından
Mübadil imgelerle yazdığını unuttu
Tek sözcükle dört beyit, yazıp şehri uyuttu
Gündeme gelmek için yöneldiği hedefi
Mevta şiirlerine tutunduğu umuttu
Trajedi oynayan belleğinin şerefi
Dilek ağacındaki yırtık ipek çaputtu
Tek sözcükle dört beyit, yazıp şehri uyuttu
En büyük onlardı hep, aydın ve ilerici
Beğenmezler milleti, halk dediği soyuttu
Biri ’soyum’ diyorsa, ’din’ diyorsa gerici
Oysa biraz düşünse, halkın fikri somuttu
Tek sözcükle dört beyit, yazıp şehri uyuttu
Müjgân Akyüz/MAJ