I


Yaşanmışlık kokuyordu tütünlerimiz...
her üflenen dumanla
konuşma pencereleri açılan
bir çizgi roman gibi oldu hayatımız.
Alışmıştık bu sanata.
çizgilerin renkliliği
unuttururken geleceği
kayıtsız bir şimdiyi yaşadık
kalplerimizde oluşacağını varsaymadığımız
ritm bozukluklarıyla..


Yaşanmışlık kokan tütünlerimizle
ağzımızda anıların acılığı...
Ve dilimizde oluşan pütürlüklerle
anlatmaya çalıştık
durumların aksaklığını veya akışkanlığını.
ya kelimeleştiremediğimiz için sislerdeki hisleri
ya da ağzımızın hoş olmayan kokularından
anlaşılamadık.
derdiğimizde bu değildi elbette.
sadece sıkılmıştık; sağlığa zararlı öğütlerle..




II
Yaşanmışlık kokan tütünler
üzerime sindi..
içime işledi..
gittiğinden beri
üzerimdeki koku hiç değişmedi..
ağır ağır çıkmıştık merdivenleri oysa
nefesin neden kesildi?
kokun nereye gitti?



sen yaktın beni
ben pasif içici..

duvarlarımı kapadın ve kaçtın..
şimdi dumanlar içinde
anılarla kaybolurken
ve kalbimin ritm bozukluğuyla
nefes alamıyorken;
yaşanmışlık kokan tütünlerin
sarartığı dudaklarımda;
"sağlığa zararlı" yazmakta...





"KırmızıKurbağa"






Not:
Lütfen burada tütün ürünleri tüketmeyiniz
tüketmenin cezası; tükenene kadar tutsaklık..