Şimdi,
-düşünerek,
ama
arkama baktığımdan değil
yalnızca şartları tartmanın verdiği
ama yalnızca şartları tartmakla iligi
kendini kandırmışlık oyunu ile
-ölçerken anılarımı
algıladığımdan daha ağır değilmiş
geçmişin gölgesi.
düşünerek anlarım,
hissetmek dersem dikkatini dağıtırım..

öyle olsaydı
algıladıklarımın hissi
sona gelmişliğin bıçak keskinliği
umutsuzluk kadar bin parçaya ayırırdı beni.

meğer intihar yanılgıları
ve intihar eğilimleri boşaymış.
yalanmış ben dört kere intihara
çırılçıplak soyundum
ve ateşli sevişmelerimde oldu hani bu soyunmuşluğun aciziliği
cümleleri.
ve yaşarken anlamlı bir algı isteği ile
gülümsemek
bütün sorulara en iyi cevapmış.
farkettim işte.
anlayarak farkettim.
hissetmek dersem dikkatini dağıtırım.

bu en son cümleyi bir şarkıya düşündükçe;
kendimi
su gibi
yüzer gibi
hani bir güneş kasabasında
hani çocukluk arkadaşlarınla
duş alıp akşama yeni yetme aşklar için
renkli gömleğini
giyersin
ve kayıtsız bir şimdiyi yaşarsın ya hani
ve tüm bunları yaşarken
arkadan bir şarkı tınısı
kulaklarına
misafir olur
ama sen
o kapıyı
hiç açmassın ya hani.
ve etkileşimin karmaşısında unuttuğunu düşünürsünde o şarkıyı
aklına gelmez ya hani
ama onun bilmişliğini
ama yalnızca bilmişliğini
uzaktan bir farkındalıkla
anlarsın ya hani
işte öyle bir şarkıda
öyle bir müzikle
hafif telden çalan bi melodi rüzgarıyla
birleşir son cümle anlama isteği ile;

Hissetmek dersem dikkatini dağıtırım...


Söz: KırmızKurbağa
Müzik: Herhangi bir yaz kasabasındaki tını