2
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
572
Okunma
Düşkünüz.. müziğe, renklere,
kokulara, gecelere düşkünüz..
hissetmeye, varolmaya,
bilinmeyene, yeniliklere,
an’lara, şiire, güzelliğe düşkünüz...
sokaklara-ışıklara, eylüle-güze,
aramaya-bulmaya
sohbete-dosta düşkünüz..
sevmeye, fikre,
derine, göğe,
denemeye, öğrenmeye
kelimelere düşkünüz.. .
düşkünüz bir yıl gibi olan tek geceye
portakal ağaçlarından yayılan sabaha,
perdeleri zorlayan öğle sonrası ışıklarına,
karşı damdan batışa,
devinime, harekete düşkünüz.. .
Dalgın olan bakışa,
işveli olan tavıra,
yöreleşmiş dile,
kaybolarak keşfedilmiş hikayelere,
merakın pervasızlığına düşkünüz.. .
düşkünüz bir şeyin iyi olmasına,
ardının önemsiz oluşuna,
anılara, izlere,
macerayı içine çekenlere
sayılara, ihtimallere düşkünüz.. .
kalabalık masalara,
o masalar altında akan zamana
elmanın yarısına,
limonun kokusuna,
aç olmanın güçlüğüne düşkünüz.. .
yağmura, toprağa
dağların getirdiği sis’e,
gürültülü de açan çiçeğe,
kendine kendine büyüyen ağacın gövdesine düşkünüz..
kendi hikâyesini yaşayanlara,
inceliği; kurşun kalemce olana;
kırıldıkça da açana,
bu benim denen yollara,
çingene tutkusunda ki heyecanlara düşkünüz..
5.0
100% (5)