13
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
2903
Okunma

/Kendini sulayamayan çiçeklere/
Gökyüzüne ne kadar aittir kuşlar
Kıyamet ateşi düşmüşken döşüne mavisinin
Bir hesaplaşma ki
Düşer zaman ikindisine
Utanır içimdeki kara gölgeli çocuk
Göçmen bir kuş geçer tam üzerinden
Sıcak iklimler dolar
Isınır ilikleri gölgesinde göçmenin
Bir düşü terletir kaçamak bakışlı kadın
Silik bir yol haritasıdır avucunda tuttuğu
Sebepsiz bir gülüştür gamzede uyuttuğu
Tekilliğin tekelinde
Tüm özneler bozguna uğramıştır gözlerinde
Ekşimiş bir zamana vurur asimile aşklar
Suyu çekilmiş nehir azgınlığında
Öyle boş
Öyle yavan
Rüzgâr giyen çocuklar koşar sokaklarda
Peşlerinde koca şehrin karanlık geceleri
Devşirilmiş iyilik davetiyeleri çöp kutularında
Dudak büker iyi giyimli bir kadın
Bir davetin ayaklı bardağında
Zaman iki kere geçer şehrin üstünden
Politik aşınmalar
Materyal yanaşmalar
Sosyetik yozlaşmalar bir yana
Patinaj yapar insanlık arka sokak dramlarında
Kir akar geceye tırnak aralarından
Pazarlığı biten bir fahişenin bakışında durur hayat
Sustalı çevikliğinde düşer zamana ölüm
Sevmek mi
En biçimsiz kördüğüm
sevgi dündar....haziran2010