Okuduğunuz
şiir
5.6.2010 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Kaldırım Üstü Atıflar
Topraktan çıkma birer lahitti Tozu toprağı yutan Tozu dumana katan transparan bir ten İnsanı aşil kirişinden tutan Güneşin şavkını daima üstünde bulan İçli bir şarkı kadar mahzun,gafildi Avuçlarımın ilk vasisi İlk çizgi karakteriydi kaldırımlar Yalın ayak ve mahcuptu çocuklar Yalın ve yakındı aşklar
Toprak kadar üretken Gökyüzü kadar derindi kulaçları Gün gibi aydınlıktı sonra günahları Çocuktular,aştılar,açtılar Sofada emekleyen ilk mizan İlk mizahi lisandılar İstişareye aç tüne mestur Ömre en düzayak destur sabidiler Fikri zikirden uzak tutmayan İlk empresyonist dalganın tanığıydı kaldırımlar Kırılgan ve nezihti çocuklar İnanç şahikasında arzdı bütün aşklar Bir bir yalanlandılar
Cam kırıklarından öğrenmişlerdi ayrılığı Bütünün pekala parçalarına ayrılacağını Ayrılığında ömür törpüsünden farksız kılınacağını Bilmek istediler,eşeleyip gördüler Mezuralarla ölçülemeyecek kadar büyük bildiler hayatı Gözleriyle algılayamayacak kadar devasa Oysa bir karışlık hülyaydı anlattıkları Bir ömürlük hibeydi dudaklarına yasladıkları Bir ana derlenen mutluluktu anladıkları Ve en büyük yalnızlık kırıcıydı kaldırımlar Çocuktular,saftılar,zayıftılar En önemlisi delişmen birer yalnızdılar
Dirseklerimi kavrayan dizlerim mi Ellerimi avuçlayan kaldırım taşları mı Yoksa saçıma tutturduğum kırmızı bir firkete mi Çocukluğumun lafazan hâli An be an seğiren özlemin mümessili Belki de küçük bir öykü tekririydi Küçük ama hâyâsız tek betimleyiş Küçük ama kaygısız tek derleyişti Çocuktular,yaştılar,yaş aldılar Engin duyguları arşınlayan ilk aşk olup Birbiri ardına paçalarını masumiyetten sıyırdılar..
Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sözcük dağarcığı yönünden bereketli bir şiir / şaire kelâma tam manası ile mahfuz çok seviyorum modern şiirde bile eski sözcükleri, osmanlıca' yı...
fevkalade güzeldi yerine yakışmış...
"Oysa bir karışlık hülyaydı anlattıkları Bir ömürlük hibeydi dudaklarına yasladıkları Bir ana derlenen mutluluktu anladıkları Ve en büyük yalnızlık kırıcıydı kaldırımlar Çocuktular,saftılar,zayıftılar En önemlisi delişmen birer yalnızdılar"... burası ise çok etkilendiğim kısım oldu...
emeğinize, yetkinliğinize, çok çok tebrik ve teşekkürler....
eski dost..şiiri sayfanızdan açtım ve kurdaleyle sarmalanmış olduğunu gördüğümde şaşırmadım aslında..keza kalemin efsununu sindirmiş bir yürek olarak,kudretini biliyordum..
"Git ha git otsuz ağaçsız, sensizliğim Yansır sanki yüzyıllardan bu yana Yansır memleket olur" (Zeki Ömer Defne, Orta Anadolu şiirinin girişi) Defne, 1903 Çankırı doğumlu. Edebiyat öğretmeni. Osmanlıca bilen biri ve kullandığı şiir dili.) * "Kamyonlar kavun taşır ve ben Boyuna onu düşünürdüm" (Cahit Külebi'nin şiirinden) * "Sevgileri yarınlara bıraktınız Çekingen, tutuk, saygılı" (Behçet Necatigil, Sevgilerde şiirinin girişi)
Hem Külebi hem Necatigil Türk Şiirinin büyük ustaları. İkisi de edebiyat öğretmeni. Osmanlıca (da) öğrendiler ama kullandıkları dil nasıl duru, aydınlık... * Şiirin sahibi aslında cevval bir kalem. Pek çok dizesi içerik açısından dolu ve çağrışımlı ama Osmanlıcayla süslediği yerler, okuru duraklatıyor. Ya arama motoruna ya da Osmanlıca Sözlüğe yönlendiriyor. Bu da okuru, şiirden koparıyor. Örneğin: 'tüne mestur', 'tekrir' gibi eski (ya da dolaşımda pek olmayan) sözcükler sıkıntı yaratıyor. Başka da var. * Şiire teknik açıdan bakıldığında, bazı önerilerim var:
Şiirin girişinde, dize sonlarındaki yutan/tutan/bulan gibi ses uyumları şiiri zayıllatıp, 'mani' havasına sokmuş biraz. Halbuki şiir, modern bir çalışma. Bir öneri, bu havayı dağıtmak için. "Güneşin şavkını daima üstünde (bulan)" Hem üstünde hem bulan... Üstünde, dedikten sonra 'bulan'a gerek yok. İster düzyazı olsun ister şiir, bu tür "olan", "bulunan" gibi fazlalıklardan kaçınmalı yazar. Ama farklı bir dize kurgusu burada: "Güneşin şavkı hep üstünde" ya da "Güneşin şavkı daima üstünde" şeklinde. Böylece 'bulan' dan kurtulmuş oluruz. Gereksiz ses uyumundan/fazlalıktan da. * Üçüncü bölüm dize sonlarındaki ayrılığı/ayrılacağını/kılınacağını aynı şekilde ses uyumu kaygısı ve şiire zarar. Bence üçüncü dize (Ayrılığın da ömür törpüsünden farksız kılınacağını) çıkabilir. "Ömür törpüsü" gibi gündelik dildeki deyim/kalıp gibi söyleyişlerden kaçınmalı şair. Bir "üst dil" yaratmak adına. * "Belki de küçük bir öykü tekririydi (bendeki) > (bendeki) fazlalık gibi. Yukardaki dizeler zaten hep birinci tekil şahıs. ................... bir öykü(nün) tekririydi" yeterli bence. * Küçük ama hâyâsız (tek) betimleyiş Küçük ama kaygısız (tek) derleyiş
Ayraç içine aldığım (tek) ler de çıkmalı. "Küçük" sıfatı, bir anlamda "tek" olmayı da imliyor. Ayrıca hem küçük hem tek dendiğinde "k" sert sesi de şiiri söyleyiş bakımından sertleştiriyor. Kalkınca (tek), daha yumuşak bir hale geçiyor. * Son iki dizedeki "Engin duyguları arşınlayan ilk aşk (olup)" için, şair olabildiğince "up-ıp"lı söyleyişlerden uzak durmaya çalışmalı. Şiiri yoran. Belki şöyle bir kurgu: " Engin duyguları arşınlayan ilk aşktı" / "Birbiri ardına paçalarını masumiyetten sıyırdılar" * Hemen her yorumumda not düşmeye çalıştığım, Behçet Necatigil'in altın değerindeki şu sözünü hep anımsamalı şair.
"Şiir, kata kata değil, ata ata yazılır." Yani sözcük ekonomisi... Anlatmaktan çok sezdirmeli şair. Boşluklar bırakmalı okura, acabalar, çağrışımlar... Yeni/taze imgeler, buluşlar. Temcit pilavı gibi, herkesin ısıtıp ısıtıp önümüze sürdüğü şiirimsiler değil. Manzumeler değil. Halk şiirimizin doruk isimlerinin yüzyıllar öncesinden bize bıraktıklarının üçüncü-dördüncü sınıf kötü kopyalarını değil. Aslı varken niye kötü taklitlerini okuyalım ki...
Hani Mevlana'nın dediği gibi: "Dün dünle geçti cancağazım Bugün yeni şeyler söylemek lazım"
* Mutlaka okunması gereken bir yapıt: "Bile/Yazdı, Behçet Necatigil" (Yapı Kredi Yayınları)
------- Şiir, biraz daha çalışılırsa (dilimin döndüğünce ifade etmeye çalıştığım kusurları çıkartılırsa) iyi bir şiir olur. Buluşlar, içerik zengin ama Osmanlıca merakından uzak durmalı genç arkadaşım. **
Öncelikle uzun zamandır böylesi dosdoğru,öğretici,yönlendirici bir yorum almamıştım,bunun için teşekkürü borç bilirim.. Analizinizin pek çok yanına katılmakla beraber,pek çoğunu yeni paylaşımlarda gözönünde bulunduracağımı bilmenizi isterim. Şiire teknik yaklaşımınızda katılmadığım hususlarda var ki küçük ve tek kavramlarını aynı kefeye koymak doğru gelmiyor ve bu kelimelerin yer ettiği kısımda eğer birinden biri çıkarılırsa anlatımda düşüklük olacağını düşünüyorum bu yüzden o kısım için düzeltme yapmayacağım..Osmanlıca'ya gelince ayan beyan Osmanlıca eğitimim olduğu söylenemez ama çok okurum,didiklerim,düşünürüm..Bu yüzden birşeyler yazmaya niyetlendiğimde anlatımın akışında dilime ne geliyorsa değiştirmeden paylaşmaya özen gösteririm yani özellikle kelime seçmiyorum..Bu demek değil ki rastgele yerleşiyor o kelimeler cümlelerin içine,aksine tartarak manada yoksunluğa sebep olup olmayacağına dikkat ederek ekliyorum.. Önerilerinizin pek çoğu yapıcı,yönlendirici..Fazlasıyla tatmin edici bir yorumdu.Büyük haz aldım okurken.. Teşekkür ederim alakanıza.
Öncelikle uzun zamandır böylesi dosdoğru,öğretici,yönlendirici bir yorum almamıştım,bunun için teşekkürü borç bilirim.. Analizinizin pek çok yanına katılmakla beraber,pek çoğunu yeni paylaşımlarda gözönünde bulunduracağımı bilmenizi isterim. Şiire teknik yaklaşımınızda katılmadığım hususlarda var ki küçük ve tek kavramlarını aynı kefeye koymak doğru gelmiyor ve bu kelimelerin yer ettiği kısımda eğer birinden biri çıkarılırsa anlatımda düşüklük olacağını düşünüyorum bu yüzden o kısım için düzeltme yapmayacağım..Osmanlıca'ya gelince ayan beyan Osmanlıca eğitimim olduğu söylenemez ama çok okurum,didiklerim,düşünürüm..Bu yüzden birşeyler yazmaya niyetlendiğimde anlatımın akışında dilime ne geliyorsa değiştirmeden paylaşmaya özen gösteririm yani özellikle kelime seçmiyorum..Bu demek değil ki rastgele yerleşiyor o kelimeler cümlelerin içine,aksine tartarak manada yoksunluğa sebep olup olmayacağına dikkat ederek ekliyorum.. Önerilerinizin pek çoğu yapıcı,yönlendirici..Fazlasıyla tatmin edici bir yorumdu.Büyük haz aldım okurken.. Teşekkür ederim alakanıza.
Hareket halinde düşünmek zordur. Hislerine hareket kazandırmak ta öylesine zor… Bu şiiri farklı kılan özellik bir çok algıyı tek merkeze toplama çabasıdır. Bence Şairin estirdiği anafor, herşeyi getirip kaldırımlara bırakmaya yetmiş. Şimdi Onun yaptığı gibi kaldırımlara kendimizi atma zamanı. Çok saygımla.
duygulu ve içten yaşanmış sözcükler bazen anlatılamaz içine kapanarak içimizi dizelere dökeriz çok çok güzel günün şiiri olmayı hakeden yüreği kutluyorum,......sevgimle
AYLAVYOU tarafından 6/6/2010 8:56:38 AM zamanında düzenlenmiştir.
Toprak kadar üretken Gökyüzü kadar derindi kulaçları Gün gibi aydınlıktı sonra günahları Çocuktular,aştılar,açtılar Sofada emekleyen ilk mizan İlk mizahi lisandılar İstişareye aç tüne mestur Ömre en düzayak destur sabidiler Fikri zikirden uzak tutmayan İlk empresyonist dalganın tanığıydı kaldırımlar Kırılgan ve nezihti çocuklar İnanç şahikasında arzdı bütün aşklar Bir bir yalanlandılar
Güzel dizelerden oluşan harika bir şiir. Tebrikler. Yüreğin var olsun. Saygılarımla.
şiir güne gelmişse gele cek yazacaksın kardeşim... bu düzen değişecek ama.! Değişmeli....
seçkiyi oldukça hak etimşi bir şiirn almış olduğu yorum sayısına bakıyorum da neden böyle bir çifte standart eşt dost kayırmaxca mı yoynauyoruz burada?sanırınm biraz öyle...
ben sizi ilk defa okudum şiir güne yakışmış özellikle seçkideki arkadaşları tebrik ederim işte budur diyorum... ve ben inanıyorum ki yüz yorumdan içten bir selam ve şiirin anlaşılmışlığını anlatan bir yorum daha güzeldir... tebrik ederim kardeşim.. sevgiler saygıalr daim olsun başarıların
Dirseklerimi kavrayan dizlerim mi Ellerimi avuçlayan kaldırım taşları mı Yoksa saçıma tutturduğum kırmızı bir firkete mi Çocukluğumun lafazan hâli An be an seğiren özlemin mümessili Belki de küçük bir öykü tekririydi bendeki Küçük ama hâyâsız tek betimleyiş Küçük ama kaygısız tek derleyiş Çocuktular,yaştılar,yaş aldılar Engin duyguları arşınlayan ilk aşk olup Birbiri ardına paçalarını masumiyetten sıyırdılar..
Güzel dizelerdi değerli şairim, selam olsun yazan şair yüreğe, saygılarımla..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.