3
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1973
Okunma
Eflatuni bir güneşti işaret parmağının ucundaki
Eflâkı sarmış serkeş bir hüzün misali
Oysa ne çok severdi bu oyunu
Gözleri kapalı,uzatırdı parmağını göğe
Tamda parmağın öptüğü yerden koparırdı bir nişane
Yongayı asar gözlerine,dertop olurdu
Bundan sonrası yarınına yerleştirme faslı
Yarını bugününden farksızsa
Yani istiflediği umudu dünden kalan stok
Tazelenmekten uzak,mazisine hatırsa
Mağlubiyeti kabullenir,sönümlenirdi
Yongasına bir parça kor düşer
Su katılmamış maviler harelenirdi
Bir ritüel ancak bu kadar taze
Ancak bu kadar kesif gelebilirdi
Yitip gitmeseydi...
Şimdi bir ağıt kadar mesafeli
Taş kadar ağır o şen şakrak halleri
Öyle ya..
Güneş nicedir başka parmaklara zimmetli
Zaman vuslat çerçisi
Harabelere galebe,anılara yen nasılsa
Ölü toprağı serper düne teşne aksana
Yeni bir lisanda yeniden dirilme namına
Bir merhaba çeker adama
Adamsa ceket ilikler
Yüz sürer yeni yaşına
Dünden kalma son bir umut
Ezberden çekilen nutuk niyetine
’Selametle..
Güneşin rengini çaldığı hareli gözlerden
En çabuk gün yiter
En usul dün geçerdi
Bilirdi,bilinciyle harekete geçti..
Bileğinden kavradığı hayattı bu defa
Göğe dayadığı parmak örselenmişti
Bu defa sırça güneşi değil
Yaban kesilen hisleri güdedi
Bu defa elini ayağını hissizliğe dolayıp
Ölümü tadmak,yalnızlıkla karılmaktı dileği
Güneşsiz bir gün istedi
Güneşi kesik bir gündü
Nihayetinde hayatın eleğinden geçip
Gecenin ebedi refakatini seçti
Şerh düştüğü bir sondu üzerine geçirdiği
Eflatuni bir güneşti işaret parmağının ucundaki
Eflâkı sarmış serkeş bir hüzün misali
Bu göğe son parmak ucu ziyaretiydi..
5.0
100% (5)