37
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
1933
Okunma

goncadır gülün yaprağının en derinliğindeki ateş rengi
katmerleşmiş çiğ damlasının düşen ışığında sevgi
tarifsiz kokularda dile gelir mahremiyetinin sırrı
vakit hüsrana gebe vurur kelepçe en derin zamanlara
zahiri aritmetikten ibaret ellerinin tuttuğu tılsımlarda
zaferan sancısı doğar duraksız bakışlarında
çınlaşın özlemin beni anımsadığın her dakika
savrulsun gün ortası gülüşlerin damlaları dökülsün
hakikat görülsün gizlediğin yüreğinin en karanlığında
gülşen-i suretine;
bulaşsın her damlada dokunsun çıkmasın izleri gül kokularının
gördüm ya çoşkunu gönül haneme saklandı yine hüzün zincirlerim
en derinlerde toprak buğusunda dünyalık ne varsa katmerlediğim
sakladım çıkmasın her tohumda yeryüzüne çimlensin diye içinde
Aşk;
sancıdır belki dokununca ipeksi yürek ucunda ulaşılmazlığın
sevdam katmerleşsin yanıp tutuştuğunda derin düşlerinde
marur iç hesaplarımda yanar günahkar bakışların içime değişinde
nemli gözlerimden dökülür inciler bir istiridye içindeki özenlikte
ahuzar gülüşündeki endamına hasretim yar gül kokun dökülür
bülbülün nazlı salınışı gibi gökkubbede serilişi düşer hecelerime
kelam yok dilimde sağır düşünceler sancılarımla düşlerime karışır
gamsız gelişinde sakla beni en derinliklere aşk sancısı yaşasın yüreğimde
bulaşsın sevdam ellerine .....
n.altın 17/05/2010
Edebiyat Defterinin Değerli Yöneticilerine,
Seçki kuruluna, şiirimi okuyup değerlendiren şiir dostlarıma çok teşekkür ederim. Selam ve Sevgilerimle,