17
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1368
Okunma
çokça tenhalaşmıştı hayat
telâşlanıyordu adam
gidebilsem diyordu o gelmeden
sağlam olsun pençeler, dedi kunduracıya
son sürat yol alırken otobüs başka diyara
yürüme siftahı olmadan /uykusunda /buyur etti onu kendine
------------------------------------
nasıl söndü bu lâmbaların hepsi birden
her yeri gece bastı âniden
durup durup gelen bu delilik vehmi neden
nerde/ o neşeli günlerimiz /uzakta kalan
ne zaman gitmiş bu gemiler/neden böyle bomboş bu liman?
ne zaman bitti gözümüzde / toprağımızdan sökülemeyen gece
siyah ufukların ardında
başını göstermeyen gün/ün derdi nedir bizimle
“sözün çuhası”na yerleşen bu selâ
acıyla yanan dilimizde ki dua
aç kurtlar gibi saldırıyor ölüm
bahara ermeden yaklaşıyor ayrılık
ne vakit geçip gitti dün
dağ gibi , taş gibi yüreğe oturuyor kalan zaman
oysa, taa o zaman, ne kadar uzaktı bu yıllar bize
beyhûde her şey /her şey beyhûde
yatakta/upuzun öyle /boylu boyunca
ne saz / ne söz / ne soluk
bir gün/ yeni bir sabaha uyanamamak
sonra eller üzerinde kısa bir yolculuk
her şey burada kalacak gözüm/ bak
ne renk ne de âhenk var olacak
yarının vaadlerini söyleyemeyecek dil
bu işte bir terslik var o zaman gözüm
durdukları kaygan yerde
tutmayacak bir kazık kavgasında insanlar
yangın ortasında kalan bir susuz kova
kanatlanamayan bir güvercinin ölü soluğu
ne işe yarayacak ki /anlamadığım
bu işte bir terslik var gözüm
bu işte bir terslik var
bundan sebep kirlidir
yolunda değil dünya/ tepetaklak
Hâdiye Kaptan
c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.