9
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
1746
Okunma
.
ay geceyi ayarttığında
an
tükenerek ölümüm dudaklarını öptü zaman
çöküyor yine bedenime efsunlu karanlık
gözlerin feri düşüyor aynalara sarılarak
zaman akrebin zehrine yenik
yelkovan uzun bacaklarında yürüyor anı
ruhumu çiğnerken eziyetli saniyeler
lanetli nefeslerin buğusuna k/yazıyorum adımı
sırtıma kana susamış saatler yüklüyor ceset torbaları
a�na susuyorum - kımıldamıyor kızıl gözlerim
yaşa kanımı damıtıyor damarlarım
iblisin şövalyeleri danslarına başladığında
acıya açıyor kirpiklerim sarmaş dolaş
siyaha saplı
beyaz kanatlı ruhlar kör karakargalarla
karaağaçları ekiyor gökyüzüne
kanlı nehirler t/aşıyor göklerden
örümcekler öpüşüyor akıyor ağlar üzerime
acı kızıla doğuyor aciz tenimde
güneşe yalvarıyordu saçlarım
korkularımda üşüyor ruhum mor buzlar içinde
kulak zarını deliyor kahkahalı ıslıklar
ölüm makineleri kurulu meydanlarda
mor kuyulu dudaklarım umut ipini dişliyor
cellâtların acımasız seslerine inat
kendi narama düşüyor dizeler
şaşkın ruhum eksik kelimelerle susturuyor bilinci
hassas bir kuş beyaz gözyaşlarını damlatıyor yanık tenime
cana can olan ılık rüzgârı taşıyor kanatlarında
dağılıyor parça parça bulutlar
geçmiş yıkanıyor soğuk sularda
uzanmak istiyorum yeşil çayırlar üzerinde
sonsuzluğa açılan yeni bir boyutta
sonsuzluk istiyorum gerçeğin huzurunda
ölüm-ölümsüzlük ne tatlı sızıyor damarlarıma