6
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2036
Okunma

Göğsündeki kanın üzerine kelimelerimi bıraksam
Kara deltaların tabutu üstünde kımıldasa böcekleri vahşetin
Sen ölürken ve gülerken yıldızlar ülkesinden hallerine
Senden korkarlar hâlâ
Sanırlar ki kurşunlar susturur adının kutsallığını
Gözlerindeki anlamı da öldü sayarlar sen giderken
Oysa Uğur ’dur artık bütün doğacak çocukların adı
Minik ellerin termosun bombasında çığlık olur yarınlara
Annenin sana diktiği pazen pijamanın desenleri kanlanınca
Bir iki üç dört beş altı yedi oldu renkleri dünyanın
Terliklerin havaya savrulurken bacağınla beraber
Bilmediler, Mizgin ’in kolunun boğacağını boğazlarını
O yerde kıvrılıp can çekişen halinden
Nice gözler kanlandı ardından
Hastane koridorlarında Enes öldü
Kurşunun kalbinde parçalanış sesini duydu
Kulağı sağır olmayanlar
Ve sağırlar hâlâ korkar senden
Seyfi ‘ye hediye edilen dipçik
Psişik nefrete yasladı dilini
Karartılmış darbe seanslarıyla çığlık çığlığa
Susturulmaya değil yok edilmeye çalışılmış
Bir rengin yeryüzü cehenneminden
Kurtarabilseydim seni Seyfi !
İki iri siyah göze havan topu değdi
Değil nazardan değil havadan
Doğru bir yanlışlıkla yakından
Kof kuvvetin birlik sinemasından
Ah çocuk Ceylanım !
Metelik etmez bedenin vahşi batıda
Etmez ellerinin üstündeki derin damarları
Barışa uzanan o annenin
İntikam duygusundan mahrum bıraktığı yüreği
Artık kimse ölmesin fedakârlığında
Titrerken kılıç kirpikleri
Etmez bir eder tüm yaşlı gözlerin
Kırılmalık tezgâhlarından kan damlayan
Koğuşu bol ranzalı, basık bir avludan
İki adet zeytinle acıkan
Parmaklıkların arkasında büyüyen çocuklar
Bir sayfayı aşar isimleriniz
Bir tarihi işler yüzleriniz
Utancın kaç tonu varsa
Sizi koruyamamanın ağırlığınca kırılır kemiklerim
Batar yüreğime, zihnime
Ama yine de vazgeçmem kendimden
Turuncu bir sabaha açtırmak için gözlerinizi
Ceylan Önkol’un annesi
TMK yasasınca taş attığı iddia edilen, tutuklu ve tutuksuz yargılanan dört bin (4000) çocuk.
Roda UYANIK
Not:Koridor Edebiyat Dergisi Ocak Sayısında Yayınlandı.
Resim, Firuz Kutal’a aittir...
5.0
100% (6)