24
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
4876
Okunma

Asyam;
Gözümde tüten hasretim
Yüreğimin zulasına saklı sevdam.
Ey adı sevgili olan;
Cennetten düşme sözcüklerin kucağında
Avutuyorum şimdi seni.
Sevdana uzanan ipi tutarken ellerim
Bir deli rüzgâr hoyratça savuruyor beni.
Hey gönlümün dünsüz, bugünsüz, yarınsız sevdası
Sensiz ; hayat dediğin nedir ki,
Doğum tarihimle açılan parantezi kapamak;
Ya da yaşanmamış bir ömrün kısa özetinin sonuna
Kocaman bir ünlem işareti koymak…
Bir bilsen Asyam,
Deruni bir doğuşla doğuyorum senden
Özlemle besleniyor, hasretinle yarenlik ediyorum.
Gök kubbede yıldızlar arasında,
Binlerce millik mesafeler katediyorum.
Bir garibin gönlünden,
Bir mecnunun serkeş aklından,
Güneşin doğduğu, battığı yerden;
Sana doğuyor, yokluğunda üstüme çöken hüznün
Katmer katmer ağırlığında eziliyorum
Bekliyorum Asyam;
Bir bahar göstersen bana
Gönlüme hoş gelmişliğinle;
Bir gözaydınlığı sunsan.
Kardelenler bitirsen avuçlarımın kurak ikliminde
Bir rüzgâr olup essen saçlarımın ucundan
Başımda kötü gün niyetine birikmiş
Tüm hüzünleri savursan, atsan
Sensizliğin beslediği yaralarımın ilacı olsan…
Sensizim Asyam
Üşüdüğümde sensizliğim örtüyor üşüyen bedenimi.
Kalemim seni yazıyor,
Kelimeler sana haykırıyor.
Ve inan yazmak sen kadar
Hiçbir şeye
Ama hiçbir şeye yakışmıyor Asyam…
Zamanla yitmeyecek, bitmeyecek bir düşsün Asyam
Yüzüme doğan her yeni gün
Avuçlarımın ortasına sıkıştıracak, sana dair dualarımı
İçimde ince bir sızıya dönüşecek özlemin
Gözlerimin buğusunda hazır bekleyen yaşlarımla beraber
Sensizliğe sunabileceğim tek şey Asyam
Aşka kurban edebileceğim özyaşlarım...
esmize
perihan tunçok
kalimeram teşekkür yeter mi bilmiyorum....
teşekkürler
5.0
100% (17)