16
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
3869
Okunma

“erimek belirsizce her şeyde
karışmak sulara yıldızlara
sinmek kokusunu mor menevişlerin
yanmak damar damar, nefes nefes
yaşamak tükene tükene… B.R.Eyyüboğlu”
Sana anlatmak için bellediğim hikâyelerle;
Esti güz yelleri,
Beraberinde nice nefesleri aldı götürdü.
Düşlerim dağlar ardına düşünce
Hiç yaşanmamışçasına silindi bildiğim öyküler…
Esrik yapraklar dolunaylı gecelerde,
Hüznün kanatlarına bırakırken adımızı;
Yetim bir yazgı, mavisi yitik dalgalarda hoyratlaşır,
Sevda al yazmalı basma dilinde söz olur
Solar gider zamanın törpüsünde, ısıtamaz üşümelerimizi.
Kaybolur sayfaları bir bir hikâye-yi yalanın
Nedense ben senin yüreğinde yer yurt bulamayan
Derin kuyularına düşmüş hep Yusuf oldum.
Sorular benden, cevap benden, sözlerin hecesi yine benden
Sen çağlar ötesinden ısmarlanmış yüklerin yorgunu
Paslı sandukasında saklı çeyizi ile yaşlanmış
İnkâr-ı aşkım…
Ah kırılmış bir kere içimdeki ayna
Kahretse de bu sessizlik, kayıtsızlık
Ölgün düşlerin büyülenmiş gözlerine
Karmakarışık bir tablo çizdin
Yazık ki sen o resme bin bir yüzlü makyaj uyguladın.
Oysa ben
Hiçliğin henüz kaybolmamış renklerinde
Telâşlı bakışlarının suskunluğunda
Kuşların bile uyuduğu o vakitlerde
Sana kaç kez
Makyajsız sevinçlerin dillendiği resimler çizmiştim
Kıymetsizdi değil mi?
En iyisi sen; sus söyleme olur mu?
Hüzn-ü ressamım..
Artık sorma beni ruhumun dilini çöz
Cevabı suskunluğumuzdan daha ağır sorular
Geçmişten bu yana hatırladığım.
Allanıp pullanıp içine girdiğim masalın satırlarında
Bir hüznü, bir de yorgunluğu belledim
Ruhumun dilini anlamasan da olur artık
Sıyır sen yüzündeki makyajı yeter ki
Sıyır bir daha
Ağır tahrikten bıçaklanmasın düşlerim.
Vurma bir daha umutlarımın köküne
Artık sadece bir yudum nefes istiyorum
Cellad-ı emelim.
Perihan KILIÇ
ESMİZE 24 Haziran 2012
İzmir/ Buca
5.0
100% (15)