Niyet etmiştim
Besmele ile...
Sana dolu dolu Sevda satırları yazmaya
Eğer ki;
Tanımış olsaydım aşkı,
Düşlerimin dizleri kırılmasaydı,
Ömrümün er bahar kapısında.
Azalmasaydı umutlarım hasatsız.
Ellerim uzanmasaydı hep yokluklara.
Yalnızlıklarımı savuşturacağım omuza,
Ağır gelmeseydi başım.
Unutmayıp, bilecektim
Anlatacaktım sana ben sevdayı, aşkı...


Yazacağım "Aşk" masalında
Boğulup kalmasaydı Sevda;
Kalemimin soluk renkli mürekkebinde
Ses, söz, sukut dile gelecekti;
Belki de dolacaktı;
Huzur vakitlerinde açtığım ellerime
Badı sabalarla gelen merhametli damlalar..


Sevda’m
Kızma sakın, adına değil, yaşadıklarıma sitemim
Değmiyor kalemime bana mahrem duygular
Sevdam yıllar öncesi
Akmıştı bir yıldızın kuyruğunda
Kor ateş olup.
Sadece
Bir an.
Bir nefes.
Bir var.
Bin yok.


Ah be Sevda
Zılgıtlarla ses veriyor şimdi yüreğim
Gözü yaşlı gecelerimin izlerini siliyor bak Haziran
Isıtıyor usul usul gönül turabımı gelen yaz
Bir günebakan yetiyor
Can suyum onun güleç yüzüne yürüyor
Sevda’m gör işte ömür bitiyor.
Heyhat;
Hayat içimde bir yerlerde saklanıyor.
Yaz, dediğin ne de çabuk geçiyor


İstemem artık,
Maske takmış sevdaları.
Varsın solsun, susuz kalmış bir gonca gibi heveslerim.
Kaçarım kendimden
Çıkarım Kaf dağının ardına
Niyaz niyaz çağırırım “gelsin” diye hep beklediğim


Teselli ederim ele avuca sığmaz hüzünlerimi.
Söz veririm kendime;
Kavgam olmaz ne gülle, ne dikenle
Sitem etmem ne bağa, ne de bülbüle
İki denizin birleştiği yerde
Birleşirim kendi İçim/dekiy/le
Bir yol bulurum Sevda’ya
Bir gönle konarım, derim teslimim sana “Aşk”
Hevam, hevesim olmaz
Yüksekten, alçaktan akmaya merakım olmaz
Derdimi anlatmaya meramım olmaz..
Ah be Sevda
Ben kendime akar giderim…
Aşkla yanar giderim…

Perihan KILIÇ
ESMİZE 10 Haziran 2012