20
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1780
Okunma

Umutsuz bir bekleyişti yaşantım
Çok genç yaşımda tanıştım acıyla
Kısa ömrümde hiç gülmedim
Sevgiyi aşkı hiç tatmadım ben
Vuslat olunca tüm imkânsızlılar
Beklenen değil yar, Azrail oluyor
Yüreğim korkuların son durağında
Beklemekte topraklara uğurlanacak
Omuzlarda taşınacak tabutumu
Artık çok yorgun ruhum
Ağlamaktan ferini yitirmiş gözlerim
Dertleştiğim tek dostum ecelim
Hep bir omzumda ağırlığını hissettiğim
Geldi gelecek diye bekleyip durdum
Ama hep kandırdı beni Azrail
Bu kez değil geliyor
Ayak seslerini duyuyorum
Almaya geliyor yorgun ruhumu
Güzel annem, canım babam
Bana canından can veren biriciğim ablam
Olmadı tutamadım size verdiğim sözümü
Yenemedim yenildim bu illete
Ne olur ağlamayın ne olur
Ben sizi orada karşılayacağım
Işıkları neden söndürdünüz açın perdeleri
Anne, anne bilirsin ben korkarım karanlıktan
Neden sustunuz bu uğultu ne
Yoksa yoksa ölüyor muyum?
Henüz yirmi bir yaşındayım
Doyamadım sevdiklerime
Veda zamanı geldi artık
Ve sen, sen Azrail’im hadi
Önce yavaş, yavaş kanımı zehirledin
Sonra avuç, avuç saçlarımı döktün
Tüm gücünü aldın bedenimin
Mahkûm ettin beyaz çarşaflara
Alacak tek ruhum kaldı değimli
Hadi onu da alda bitsin bu çile
Elveda her sabah süt verdiğim sokak kedim
Elveda doğuşuna ve batışına hayran olduğum güneş
Elveda türlü şekiller oluşturan beyaz bulutlar
Sokak kedim biliyorum bekliyorsun beni
Ama ben sana artık süt veremeyeceğim
Çünkü ben, ben yenildim
İçimdeki kanseri yenemedim
Ölüyorum ben ölüyorum
Işıklar söndü ebedi karanlıklar sardı
Ve ben, ben savaşı kaybettim
Mart 2003
Gerçek bir hikayeden alıntıdır
5.0
100% (14)