bir cinayeti üstüme yıkmaya çalıştılar
gece
on ikiyi biraz geçe...
kaldırımları yıkayan yağmur vardı
kedi sokağında bir sokak kedisi vardı bir de
yakasının iki düğmesi açık beyaz bir gömlek
üstünde karanlık bir ceket
sakal ve bıyık yetiştirmişlerdi yüzlerinde
demsiz bakışları kaşlarının altından
sesleri çirkin / erkek
tespih titreşimi / bileklerinde
yürüyüşleri bir kadını gizliyor gibi / peltek
bir hadis-i şerif’e uyan merasimlerde
şatafatlıydı elleri
bir ölen / iki öldüren / üç kişiydiler
ikisi hemen hemen insan
biri tastamam melek
terli uykusundaydı şehir belki
ya da perdeler çok ağırdı
hiç bir evin penceresi göz kırpmadı
bir iki karyola sesi sustu sevişmelerden
sonra devam etti şehvet
kedi
yaladı kanlı kanatları
beğenmedi
ya da delil topladı belki / mahşer için
kan biraz daha çağladı / durdu
sonra yağmur suyuna karıştı / turuncu
belki beceriksiz bir yeşilçam filmiydi herşey
neden bu gece erken uyanmadı fırıncı
neden sokakta karmanyola kokusu var
bir ıslık çalarak çıktı bıçak kınından
besmele miydi duyduğum...
yoksa şeytan / inanıyor muydu Allah’a
şiddetlice kırılıyor mu devran
çatırdıyor mu gökyüzü
yıldırım yarıklarından...
kedi sokağındaki şeytan ibadetlerinde
bir ışık insin umdum
bilinmeyen dilde ilahilerle
çatlasın gökyüzü / gece yırtılsın
artık soğudum
insan olmaktan
insan / bütün günahlarında bismillah
bütün sevapları bismiyyahiyyahmaniyyahim
büyümek suçsa Baba...
kanatlarını beğenen melekler ölüyorsa yol ortasında
neden büyüyor ki insan


Cemil KURT