2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1145
Okunma

isli ışığını döker üstüme
gecenin kandili zerre zerre
kırılır bir dokunsam
bildiğim bütün yollar
inceldi gide döne
sus tutsaklığında sözcükler
enkaz taşırken bulanık sularda
yankısı bir uçurum büyütür
surlara çarpa çarpa
kentin başını yasladığı
o karlı dağın omzuna
anlatacaktım daha
ne çok eksiktim
ne çok bir başıma
adres sorarken kent yitiği
çağırır o dağ beni bana
şimdi söndürüp kandilleri bir bir
ıslanıp yağmurunda
şarabi bir akşam içinden geçip
unutacağım geceyi
/ea/