6
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1369
Okunma

Kes umutsuz çığlıklarını yüreğim.
Vefasız karanlıklar seni duymaz .
Kes ki,
Seni taşıyamayacak kadar yorulmuş omuzların düşmesin.
Bak o hayat mücadelesine devam ediyor sensiz.
Sus işte !
Yüreğim bana hatırlatma o vefasızı,
Kahredici ateşlere dönüştürme bedenimi,
Yakma içimi ve sis bulutlarının içine defnetme umutlarımı,
Beni çağıran ölüm gibi sarılma boğazıma,
İki yüzlü sevdaların tuzağına düşürme beni.
Sus, sus ki,
Sahte gülüşlerin esiri olmayayım,
Sus yüreğim, haykırma,
Onun kara gözlerine,
Sen yüreğim !
Hapset onu hücrelerine,
Bir mahkum olarak kalsın seninle.
Bu yakarışlar, senin nidandır yüreğim.
Şahlan ve sakince yürü yalnız gecelerin koynuna.
Ona söyle yüreğim,
Azat ettim seni kara gözlüm.
Müebbet sevdaların gamlı defterinin hazanına koş,
Gönül bahçemdeki menekşe kokularına karış,
Kaybet kendini gönlümün bahçesinde.
Ve yüreğim,
Duyulacaksa sesin var git.
Değecekse eğer koş ona.
Buz kesmiş parmaklarınla kazı aşkını bahçesindeki ağaçlara,
Bir daha çıkmamacasına,
Ölesiye kazı onu,
“Yüreğim”
5.0
100% (4)