4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1715
Okunma
Dalındaydı goncalar,
Döktün acımadan yapraklarını,
Senli baharları yaşatmadın,
Elime bıraktın,
Deli veren sonbaharları
Damla damla gözyaşlarındaki,
Hüznünle örttün güneşimi,
Kat kat karanlıklarda kaldım,
Karlar yağdırdın başıma,
Yağmurlar yağdırdın kurak topraklara,
Yazık ki zemheriyi yaşattın,
Bu genç yaşımda....
Kurumuş topraklarım,
Çorak kaldı bahçelerim,
Tek bir çimen vermedi,
Tomurcuklarım !
Susuz kaldı toprağı ,
Soldu gitti kalbimdeki sevgin gibi...
Sensiz şehrin,
Tüm ışıklarını bir bir söndürdün,
Karanlıkta bıraktın beni,
Bu katransı karanlıkta yalnızım şimdi,
Hüzünlüyüm,
Ağlamaklıyım...
Yitmez dediğim sevgilerimi öldürdün,
Parça parça ettin,
Gönül denilen yeri
Dağıttın işte...
Kırdın ellerimi ,
Yamalı düşlerim gibi...
Bir zamanlar bende bir ben vardı,
Ama canımı da beni de benden aldın
Ağlarken bile dönüp bakmadın,
Bir kez olsun bana !
Gönlüm yıkılırken,
Acı ve çaresizlikle,
Sen umursamadın,
Bir ben yalvardım,
Bir ben koştum,
Bir ben yoruldum,
Bir tek ben ağladım
Oyundu bunlar değil mi ?
Evet...
Oynanan son sahneydi !
Oyun bitti,
Perdeler kapandı,
Sonsuza dek ,
Bir daha açılmamacasına ....
Ateş de üşürmüş meğerse,
Suda yanarmış yürek deki yanan gibi,
Yıkılmaz sandığın dağ da yıkılırmış
Çaresizmiş
Aldanmış
Meğerse...
Şimdi ise üşüyormuş yüreği zemheride
Ayaz bir mavi sızıyor küçük pencerede
Koskoca şehirde kimsesiz sokaklarda
Yokluğuna varlığının hayalini katıyor,
Seninle ısıtıyorum yüreğimi
Mavi mavi bahara düşüyorum gözlerinde
Bir tek sana düşüyor aklımın en olmaz yanları
Yanımda yokken;
Çok çaresizmişim ,
S e n s i z
M e ğ e r s e....
Yusuf Türkmen
5.0
100% (2)