4
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1687
Okunma

Dilek çeşmesinde güzellik yarı yüreksizResim, KAYIP YALDIZ.
Zikreder, evrat çeker sabırla usulca
Olta attım Mevlananın hazinesine sıradaki senin şansına
Beyin ağacı çıktı bahtına
Hâlimi inceler gibi döndü payladı
Mücrim güzellik kan ter içinde
Ummanları içiyor
Tuana nehirimisin?
Ey yüzünü elifi elifine
Hilal ay ışığı resmediyordu
Dediler ki nur varlıklarının bütünü
Ay zaten öfkeli tıpkı darılmış gibi
İnan ki her anı tereddütsüz yadigâr Allahın verdiği
Değil mi ki o yaratmış
Ay ışığına der yüzü geçerken izi benden al
Bu güzele çiz beni sömürsün hazinemi
İşte!
Her lâhza bir başka delişmen
Sahi güzelliğin mucizesi desem
Acep inanırmı bana güzeller
O ise sahici bir ferişte, ben ise toy
Ufuklarda bakındım görünmedi
Ya bir akşam vakti, ya şafak sökerken
Erenlere sordum söylemediler
Kuluna bırakma
Allahım! Konuş benimle!
Muhammedin aşkına ne olur söyle
Güzel dediğimiz şey nasıl bir şey sence?
Dedi ki;
İnan güzel bahsinde ne söylense yetmez dile
Hiçbir sıfata, bir âna sığmaz
Tabiri söylenmemiş ebediyet rüyası!
Evrenin zengin repertuarı
Onun tükenmez ilham kaynağıdır bence
Ya Habibi!
Üryan güzellik kaç çeşittir kulca?
Ey fani ne bile
Bu görüngü yepyeni bir çeşni
Nasıl anlatayım ki bu güzeli
Dinle neyden bak ne diyor güzelce
Siması müstesna
Kudreti aşkın tohumu
Som güzellik şeriatı yaradan çizmiş eliyle
O güzellik ki sancıların ilhamı
Şahlandığı kahkahası bir nehir gözyaşı
İfriti beklenesi ve melal sillesi
Acının mührü cenk ettiği mihnettir
Gönül alana kadar
Tasviri mümkün mü? Güzellik acem kürdi makamı
Övgüye ne hacet
Bir güzel ki
Latif, gözler ipek yolunun sonu
Şerbet gölünden teri
Hele içene işkence katışı başka
Azar azar sineye batışı başka
O ki maşuk, perişan yakalanmıştı
Aklı zay eden suçlu hicrânin tescilli kölesi
Tuana ajan mısın?
Daha
Göğüslerin soluduğu sır, ilelebet esir yüzünde
Bitimlerden sene geçti, mevsim geçti, ay geçti
Temyizde beraat ettiler
Harından
Terinin her damlasında
Kim bilir kaç yüzüncü ah ile sille var
Efsunkâr mersiyeler bestesi
İçinde, gizli idi
Var oluş sebebin kim idi?
Tuana!
Rabbim vermiş idi gönül yarası
Yılgın yılgın benim idi
Ha bir eksik ha bir fazla, yanar durur tam şurası
Tuana hepi topu isminin simgesi idi
Taşın yine göğüs geren
Gaybana kaderin kalemi tükenmez
Latifeler hüznüne meyilli
Hep yazar hep yazar
Namı diğer melal
Yirmibeş eylül!
Ağaran vakte kadar ağlatan
Yaz sıcağından örselenenmiş yorgun gelen eylül
Aşkın tozunu attıran
Aşk bu sırrı kuşatmıştır kalpçe
Bu marifet sence
Ey yüreğim gelen eylül Tuana’dır bence
Mutluluk tek hepsi bir hece gönlünce
Vah o günde görememek seni
Revamı bana?
Haydi, şimdi yol ver eylül
Gideyim beni bir bekliyen var
Baştan aşağı yareyem
Bu kalemi yazdıran nerde?
Daldım ötelere daldım
Arkama yaslanıp
Bir dal cigara yaktım telledim
Of be of
Aman derim!
Pazarlığı yapılmaz
Lütfen sakın ha gözyaşı gel taşma bence
Gönül hoş iken
İkbale mahkûm
Dem dem bedbaht olan bahtım
Hadi bu hezeyan son olsun son!
Nikbet yellerine göre yön aldı
Amma uzun ettin hadi yetti
Hercai ruhun ki süveyda
Bu önemli günün lezzetine sızdı
Ta başından korkuyordum sonundan
Sahnenin dışından
Ufku genişlemiş gönül faziletini görür
Aşkın kadehi doldu susamışları yakmaya
Bu defa başka!
Melül mahzun aşk çarmıha gerildi bence
Bil ki, direnemem sana değildi cefanın adı aşkın oku idi
Ödün endişesi ise bu idi
Susamışken sunulan mey aşk gölünden idi
Lezzeti aşkın nesi idi sence?
Tam göğüsten süzüldü
Onu Allah buyurdu! Aşkımdır
Bırakında bir yudum yudumlayayım
Ey hayat! Bana yükleneni yüklenmiyorum
Tılsımlar diyorlar pusu kasırgası az sonra, yakında
Şahlanıyor ama ses vermiyor kim bile
Sırtında kıyametin küfesi
Şikâyet etmeden yükünü çektiği yitik bir yaşam idi
Sessizliğin utanç paragrafları
Soğuk duvar diplerinde sessizce
İnziva yeri bazen limanda bir şilepti, bazen bir ada
Gövde hasara uğramışken lokmalarda katıksızken
Bekleyeni yoktu kapılar arkasında
Ayaz düşlerini al sinenin üstüne
Gözlerinde gemiler batsın
Tuana sabır mısın?
KAYIP YALDIZ___25 Eylül 2008
5.0
100% (2)