15
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1637
Okunma
Hüznüme yağıyor İstanbul
Yaramaz çocuklar ıslatıp kaçıyor penceremi
Sandalyede bir ben, bir de…
Orası şaire kalsın yağmur bu konuşur mu?
Şehir ışıklarını pusa gömmüş alıngan bu gün
Hey gökyüzü topla git çocuklarını
Toprak mutlu biliyorum, olsun
Gözlerime karışmasın sağanaklar
Alaca bir yaz koşar bedenimde yarısı serin yarısı sıcak.
Namazgâh taşları yıkandı içinde nice tinle
Öylece baktım esen rüzgâra deli damlalara
Kendimde yıkandı gözbebeklerim
Durma yağ yağabildiğin kadar
Hüznümden de az biraz al…
Alnım saçlarıma küs bu ara
Dökülemedi yağmurun avazlarıyla
Yanık bir düştür sevmişlik karıştı kırmızı siyaha
Avut şimdi avutabilirsen çek bir nefese cigara
Sırf bulut olsun diye yaktım dumanı dudağıma…
Hangi yolun sapağıdır sözler
Kıvrılır patika yollara düşer
Özlem aynası kendine dönük sırlı âlem
Tel tel oldu sözümde ıslak kelimeler
Yaz gelir kurur belki elemli yerler.
Bir kolum Porsuk bir kolum Marmara
Değmeyin içimdeki yağmura
Matruşka bebeklerim uyuyor iç içe
Katmerli bir yağmur var bu gece içimde
Güneşle yakalambaç oynasam gelirim belki kendime…