Bir çılgınlık yapalım mı?
Ne dersin evlat
Yırtıp atalım mı, sancılı yıllardan ne kalmışsa geriye
Acıtan, ağrıtan, tekrar başa sardıran
Hani diyorum ki, tek bir satır kalmadan
Güneş olup doğalım mı, köhne karanlıklara
Meşale olalım mı, cehaletin bağrına
Papatyalar takalım mı, gökyüzünün alnına
Adını nisan koyalım mı mesela

Bir çılgınlık yapalım mı?
Ne dersin evlat
Söküp alalım mı, pörsümüş beyinlerden marazi fikirleri
Ağlatan, kanatan, hayattan usandıran
Hani diyorum ki, tek bir zan kalmadan
Kucak açıp saralım mı, ta maşrıkla mağribi
Öz kardeş yapalım mı, turuncuyla maviyi
Kafesten salalım mı, beyaz güvercinleri
Kırmadan alalım mı, dallarından zeytini
Adını barış koyalım mı mesela

Bir çılgınlık yapalım mı?
Ne dersin evlat
Kırıp yıkalım mı, bahtımıza dikilen taş duvarları
Sallayan, savuran, yerimizde saydıran
Hani diyorum ki, tek bir çakıl kalmadan
Düşler kuralım mı, aydınlık yarınlara
Islık çalalım mı, mevsimin hazanına
Küsmeden bakalım mı, yeniden aynalara
Sadakatle çıkalım mı, sevdanın bulvarına
Adını cemre koyalım mı mesela

Sen iyisimi bir çılgınlık yap
Ömrümüzün şiiri oluver evlat

Rukiye Küçük