14
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2844
Okunma

revnaklı şadırvanların
revaklarına bir bak yarim
işte oralarda bir yerde gizlidir hikâyemiz
o hiç yaşanmamış
o hiç bizim olamayan mâzimiz
hu çeken güvercinlerin zikrini
on sekiz kurşuni kubbede biriken asırların ihlâsıyla dinleyen
ve dört sülün minaresiyle o muazzam külliye şahit ki
kul aşkından
ve bu aşkın vuslatından azâdeyiz
hayli demdir biz
unutulmuş birer fî tarihiyiz
ipek seccadelerin alın izlerinde
gümüş imameli
kehribar eskisi
belki de çoktan kopup dağılmış
gül kokulu tespihleriz
ah sevdiğim
hatırlanmaz bir daha esâmemiz
çinilere lâlezar arası
lâm-elif düşüren ellere emanettir ismimiz
bir yer var ki
kaimdir hemzemiz
ne susar üstün’ümüz
ne küser esre’miz
ne buyurmuş Resulüne Kelâm-ı Kadim’in “Bakara”sında Rabb-il Âlemin”
“””Yemin olsun ki !
Sizleri korku ve açlıkla,
Canlardan, mallardan, ürünlerden, rızıklardan eksiltme türü bir şey ile
Mutlaka imtihan edeceğiz…
İnananlara müjdele…!”””
inandık iman ettik yarim
sen bende can yarısıydın
gidişinle
git gide çoğaldı eksilmemiz
serzeniş değildir
şekvâ etmeyiz
sabrın sükûnetidir kemendimiz
rûz-u mahşere kalmışsa eğer
kavuşmak tesellimiz
ben razıyım
bekleriz efendim
tevekkülle
cân-ü gönülle bekleriz…
Ceyda Görk___26eylül2009__20.42
(şiir içinde geçen ayet, Bakara Suresi 155.ayettir)
-Hemze- =Arap alfabesinde, lâm-elif harflerinin telaffuzunda yazılımında, tek başına elif veya lâm veya ikisi birden lâmelif olarak görülen ve çok küçücük olarak büyük yazılan lâm-elifin üzerine konan bir özel işaretin adıdır.
Üstün ve Esre =Hemze nin harf altında veya üstünde olmasına göre, veyahut diğer harflerin de kısa veya uzatılarak okunması demektir…