13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2177
Okunma

kabil olsaydı
eğer
ahh... olsaydı
bir gün
sadece bir gün
selâmsız
gülümsemesiz
kelimesiz
göz göze
sussaydık seninle
yılları ödünç alarak ömrümüzden
her nefes
bir şiir
her şiir
bir mevsim
ve her mevsim
hazandan ibaret olsaydı
bu kış arefesinde
sonra biz yine
hep hasret çiseleseydik
razıydım
yarı açık pencerden giren rüzgara bıraksaydık savrulmaları
uçuşan perdelerin kıvrımlarına gizlenen suslar ah etseydi yerimize
avuçlarımızda kendini unutan çay bardakları soğusaydı varsın
sersefil yüreğimizde tutuşan isli çıralar
paslı zincirlerini eritseydi mesafelerin
akkorlar süzülseydi parmak uçlarımızdan
yansaydık ki
sönmeyeceğini bilerek bu ateşin
izimizi bulamasaydı kimse
dumansız
birer tutam kül kalsaydı bizden geriye
razıydım
sitemsiz
kinayesiz
incitmeden
hırpalamadan
gönül dergâhının gülistânını
bir gül gibi çekseydik içimize sevdânın rayihasını
ve sonra
bekleseydik sabahı
mühlet dolsaydı
ağır ağır inip tevekkül basamaklarını
ardımızdan sessizce örtülen has bahçenin kapısında
tek ve son kez öpseydik gözlerimizden
işte tam o anda
vaadedilen o melek belirip tutsaydı elimden
hoşçakal deyip sana
duamın kabul olduğuna şükrederek
gözden kaybolsaydım
razıydım
razıydım yarim
razıydım...
ceyda görk____ 24eylül2009__16.24