3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1608
Okunma

Kâh kostaklı bir gecede, kâh hasretin can evinde
Kâh sevdanın dizlerinde, kâh bir aşkın son deminde
Kimisinde koşarak, kiminde ağır aksak
Yol alırdı
Zaman denilen muallâ mefhum
Ne bir gün hasb-ı hal edebildim
Ne hem-hal olabildim kendimle
Hayat böyleydi işte
Nisyan ile mürekkep
Âdemoğlu denilen, o muamma varlık
Hele birde noksan ise edep ile erdemi
Yaratık de adına
Yahut hayvan-ı nâtık
Koskoca bir ömür, tükendi tükenecek
Ne nankörü tanıdım, ne kahpeyi anladım
Ne yalan söyleyeyim, inkâr etsem yanarım
Bunca hayvan içinde, insana da rastladım
Mübalağasız ayrıntıların
Eşdeğer denkleminde çözüldü, en aykırı yanlarım
Haziran güneşinde ıslanan saçlarımı
Ben hep eylül yağmurunda kuruttum
Yar âmâ gözleriyle, senelerce uyurken
Zülfikar gecelere, kaç dolunay doğurttum
Aşk denilen olgu
Bir sorgusuz bilmece
Gece gündüz yürüdüm,
Çözdüğüm üç, beş hece
Öğrendim ki
Detone olmuş sevdalar
Vuslat kulislerinde akort edilemiyor
Sen ki benim her cihetten başka türlü gördüğüm
Kimine ayan olan, kimisine kördüğüm
Can, tenden cayarsa, ne kalır ki geriye
Haydi, can bildiğim
Haydi gülümse
5.0
100% (3)