13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1457
Okunma

boşlukları var
boşvermişliğin
adam sende deyip gidiverenlerin
hoşlukları var
ve hoşgörüye mahkum edilenlerin infazını kim yapar
kim kırar kalemini de
kürsüye olanca hışmıyla tokmağını kim çarpar
suçlulara ayrılan parmaklıkları sayarken kirpiklerim
bileğimdeki kelepçenin çelik ışıltısı
kimlerin gözünü boyar
bir adım
bir adım daha
atlayıvermek varken yürekten
kim benden önce bilir firarımı
eteğime yapışan elin devamında
kimin heyulâ gövdesi
ve küçücük cesareti var
kim büyüttü bu gardiyanı başucumda
kim yerlere göklere koymadan
mazlum
ve meczup uzatıp verdi ellerine hürriyetini
böyle salakça
itaatkâr
şimdi hapsinde müebbet yangınların
hücre hücre eriyip
izsiz parmak uçlarımla
sıvasız duvarlara gölgemi bulaştıran benim
benim o dualarda kızıllaşan dudaklar
ve ne yazık ki o köhne kalemden dökülen
şiirlerin isli imlâsında
imzam var
müdahil olarak bile giremediğim savunmalara
nemrut ve ceberrut zaman hüküm kesti
dudaklarım kupkuru
sesim yoktu
üstelik suçum da yoktu
buna rağmen
bile bile sonumu
aldırmaz maskesini takıp
soğuk duvarlara dayanıp
olan bitene uzaktan bakan yâr
bitmedi bu hesap
emin ol
bitmedi
bu davanın rûz-u mahşeri var...
ceyda görk...11ağustos2009/ist