16
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
2822
Okunma

hangi rüzgârı beklemeli saçlarım savrulmak için
ne türlü bir yağmur olsun ki
bulandığım sarı sıcak ar tozunu
yuğup götürsün tenimden
dudaklarımı kavuran tuz acısının dermânı vahalar
hangi çöllerin fırtınasına yârdır
bilmem ki
...
sırılsıklam bir sevdâdan
kupkuru bir hasret kaldı virânede
Eyüp sabrına sardım şiirlerimi
hayrından vazgeçilmiş lûtufların
şerrinden kurtulmak zamanıdır şimdi
...
ah iki gözüm
sev/me/diğim yollarında kaldı cümle niyazlar
mesafeler bana göre değil
o hesaplar dünyevi
ben
aşkına kaim diye sevdim gözlerimi
aldım kabul ettim her bir cümleni
lâkin
vedâ mevsimi geldi
vebâli hesapsız
günahı bilinenden ariydi belki
her ne hâl ise
sırılsıklam bir sevdâdan
kupkuru bir hasret kaldı elimde
Eyüp sabrına sardım şiirlerimi
Ceyda Görk