24
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1093
Okunma
ey şehir ! ne kaldı görkeminden geriye ?
sen sevgiyle güzeldin ;
acı veriyor şimdi her yerin
nakaratı aynı şarkı, dönüp duruyor pikapta...
“her yerde kar var, kalbim serin bu gece”
bir keman inliyor inceden uzakta
gecenin kırbacı, iniyor durmadan yüzüme !
yaslanacak gündüzüm yok
vuslatın gözü donuk
sesleri uzak kılmada zaman
bir yer var,
hem başlayış hem bitişe sahne olan;
kelebekleri ölmüş,
resimleri siyah beyaza dönmüş!...
o hep durur, değişmiş olsa da
orda, ruhlar çeker soluğu yalnız
ölümden çok, ne var yaşadığımız ?
mahzun anılarımız,
kalem ucunda yer bulur kendine...
deniz eteklerini toplamış
güneş, alıp başını gitmiştir, o yalnız sahilde
binbir gece masallarının,
martı çığlıklarındaki, yankısı durur yalnız...
sağılır hüzün, zamanın içinden;
gel gitlerinde kahır akar yüreğe
gökkuşağından karalar dökülür
kara isi / düş tohumlarını boğar, öldürür
zaman, siyah yüzünle dönmede artık !
lekesiz / kahırsız bir dünya nasıl bulunur ?
kim bilir, denize kavuşamayan dağın, gözyaşlarını ?
madalyonun, hep öbür yüzüdür sevgi ;
sesi içeri girildiğinde duyulan,
ışıkları sönük, sessiz bir ev gibi
yaprağın öz suyu tükenirse,
yavaşlar nabzı, yokluğa yürür !
ey şehir !
böyle bittin sen de bende
kapladı üzerini, siyah bir perde
aşamadım gerçekliğin çölünü !
Hâdiye Kaptan
c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
5.0
100% (12)