13
Yorum
1
Beğeni
4,9
Puan
2317
Okunma

Sevdalı bir Nazım’dı.
Doğunun sınır kentinde
Soğuk ayaz kış gününde
Daha yaşının on sekizinde
Amcaya emanet, baba annenin göz bebeği,
Sevdalı bir nazım dı.
İçindeki fırtınayı dindirmekten
kurumuştu gözlerinin pınarı.
Hangi hayalin peşinden mahmuzlar sın, atını Nazım!
Geceyi bölen bir tren geçer
Gece kondu mahallesinden.
Temelsiz evler sarsılır, çamur sıvalar dökülür
Sarı yanan ışıklar, inleyen hasta gibi
Yoksul evlerde
Boyasız duvarların
Kaderini gösterir.
Yeni uykuya dalan gözleri,
Seyre çağırır kendini
Uyanın ey sevdalılar….
Sevdiklerinizi getirdim size dercesine
Soluyordu sevgi treni.
Doğunun soğuk kış gecesinde
Uykular bölünür sevgi treninin sesiyle
Saatler kurulmuş gece tam oniki’ ye
Ve özlemler ayaklanır
Anne kucağındaki bebek uyanır
O da sarılır en çok sevdiğine, annesine.
Mutluluk dolup taşar annenin sevecen yüreğinde.
Nazım;
Yedirmedi uykularına ışıl, ışıl düşlerini
Sevgi treninin gelişiyle, atlardı aşk atının sırtına
Sensiz geçen günlerini anlatırdı kendine
Sana geliyorum sevgili sana
Beni sana getiren ayın aydınlığı mı?
Karın aydınlığı mı?
Bir sevda büyüyor içimde
Kara kışlar gebedir, baharın gelişine
Sevdiğimi alıp götüren tren
Gelecek bizim diye her gece seni bekliyorum..
1986 KARS
Özlem Çetin
Bu şiirin hikayesi:
Nazım, uzun bir tren yolculuğunu Almanya’ da çalışan, gurbetçi bir aileyle aynı kompartımanı paylaşarak yapmıştı ve ailenin kızına âşık olmuştu. Her gece gelen trende sevdiğini beklerdi.
5.0
88% (7)
4.0
12% (1)