7
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
200
Okunma

Onu hiç çağırmadım,
Kendiliğinden düştü aklıma.
Eğer gülüşüm yıkıyorsa duvarlarını, gel.
Çamurlu sokaklar, yağmurla ıslanan saçlarımız,
Eğer seni üşütüyorsa, gel.
Bölüşelim her zamanki gibi bir sigarayı,
Bir yudum sen, bir yudum ben...
Son yudumda gözlerimiz konuşsun.
Ah kıyamadığım, bilirim zehri kalmıştır,
Lakin bölüşmek var ya...
Bilirim, o incecik parmakların yine güzeldir.
Yanaklarım eksi kırk derece ayazı yemiş, al al.
Bir bakışınla tutuşan özlemin,
Yüreğimde bir sancı gibi sallanır.
Sen sıcacık yatağında uyurken,
Ben sevginle boğulan,
Ayak uçlarına basarak yürüyen bir gölge...
Seni yazarken kamaşır gözlerim,
Zihnimde şimşekler çakar.
Anıları eskitmedim, pek örselemedim.
Yüreğimde bir tufan kopmazsa eğer,
Sana hiç "gitti" gözüyle bakmadım.
Biliyorum, uzaktan seyrediyorsun.
Bir gün mektuplarını okurum belki, doyasıya.
Uzakta kalan memleket, kaybolan gençlik...
Şimdi aynı şehrin iki küskünüyüz.
Ah be yüreğim, bize ne oldu böyle?
MANİSA
03.10/2025
5.0
100% (10)