28
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2904
Okunma

// aynı anda aynı sözcükler uçuşurken dudak kenarında birden susuvermek
anlatılacak onca şey varken…
“aşksa çok yorgunum” dedi kadın.
gülümseyerek ‘ben de’ dedi ve sustu adam.
ilk susuşları böyle başladı işte kadınla adamın… //
bir kayboluşun ardından
ağlayan kemanın sesi miydi
bilinçaltı yalnızlığına eşlik eden
duygu bozumu mu başlamıştı
çekinik son adım sonrasında
aynı anda aynı sözcükler kıvranırken dudak kenarında
ses miydi sessizliğe gömülen
temmuz sıcağında
ayazda kalmışcasına titrerken yanmak mıydı
ellerin tendeki hatırası
ölümüne edilen dansta kalınmışken nefes nefese
öpücük tadında zehir miydi içe dökülen
aşkın kokusuyla boyarken
bir taraftan karalamak mıydı çalakalem
bir tükenişe çok uzaktan tanıklığı mıydı
göz mesafesi yakınlığın
sevgili koynuna sığınmak yerine
uçurumdan boşluğa kayıvermek gibi miydi
tükeniş
bitiş
vazgeçiş sığdırılabilir mi minnacık bir kelimenin acizliğine
// anladım ki çok güçsüz yüreğim //
oysa bir umuttu
başka pencere
rüyaların koyuluğunda
pembe renkli evde bile bulunamamışken
hangi pencerede akşam erken olmuştu
flu bir manzarada sesler birbirine karışmıştı
kaldırımlar hangi saatteki ahenge hasret kalmıştı
sen beni hangi duyguda bırakmış
ben seni hangi masalda uyutmuştum
keşke daha derin bakmış olsaydı gözlerin
ve
hissedebilseydi aşkı gönüllü gömüldüğüm yüreğin
yaşarken seni
gözlerinin en derininde
gözlerimdeki acı
çığlık şiddetinde
ışık kırılmalarıydı
gözlerim gözlerine ilişmişken sessizce
uzaklardasın
vakitse ömrün yarısı
şimdi
zamanında söylenememiş
inadımı kıracak bir çift söz için üzüntüm
yorgunum
defne
// bir şans daha koparmak için aşktan,
topladım her şeyle karışık kendimi…
suskunun avukatına karşı güçlendim... vakitse geç kalınmışlıktan bir an öncesi… //