11
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2362
Okunma

üstünden uçtuklarını
içinden geçtiklerini
ardında bıraktıklarını
kanatlandırır
aşk…
murathanmungan
sıradan bir günün
hiç de sıradan olmayan heyecanıyla
gece geçilen şehirlerin kimsesiz ışıklarında
kalbinde büyüttüğü aşka büyük gelen gözlerle
zamanın öldürdüğü kaldırım taşlarına düşüyor
durmaksızın nasıl çalarsa eski bir şarkı
ve hep intihar meyilli
hayal kırıklarından yorgun üst dudak
titredikçe gevşeyen öpüşleri
eski masumiyetinden sayıyor
/kadın/
belli ki aldatılmış
kendi tarafından
/affedersiniz…sanırım aynı yöne gidiyoruz
hayır…bu defa değil/
içinde bütün mevsimlerin
arsız bekleyişleri zorladıkça tekrarı
yaşamın keskin
aşk’ın dingin sabrı
yolunu yitirmiş yüksek debili haykırışı kutsuyor
hiç durmadan solunan bir muammadır
nasıl ki akrep metres hayatı yaşıyorsa yelkovanla
ve zaman da piç lakaplı yalnızlıkla
sözler geçici bir tebessüm için
susmayı çekip gitmekle taçlandırıyor
/erkek/
belli ki aldatılmış
kendi tarafından
/affedersiniz…sanırım yanınızda ben oturuyorum
hayır…bu defa değil/
yar yüzünde iki kişilik hikâyelerle
sindirilmiş korkuların bekleştiği kentin sabahı
gözünden vuruyor aşk’ın hasretini
batan ayın kendi ışığında parladıkça
unutmaktan doğarmış hiçliğin doğası
meçhul durumdur aslında sevda yalanları
sevi bir itaatkâr
aşk bu… kalmaz ki yanına kâr
şimdi aynı dilden geçen bu isyan
bir daha dönmemek üzere gitmeyi öğreniyor
/aşk/
belli ki aldatılmış
iki kalp tarafından
/sence bir daha bizimle yolculuk yapmak isteyecek mi
hayır…hem de hiçbir zaman/
5.0
100% (1)