1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1109
Okunma
Ey babamı bağrında saklayan!
Bakır tenli, mistik memleketim, Silvan
Hasino inlerinde sana sesleniyorum
Bağırıyorum!
Bağırıyorum!
Ey elleri nasırlı, tezek kokulu, naçar anam!
Söyle! Ben doğuştan mı sabıkalıyım?
Ölmek değil, ölmek değil bikes anam
Oysa yaşamak isterdim Diyar-i Bekir’de
Lakin hayatım sansürlendi daha on sekizimde
Ey! Diyar-ı Bekir
Ey acısını yüreğimde beslediğim şehir!
Sus artık yeter ağladığın
Birazda gülümse Diyarbakır’ım
Bu özgürlük tüten kırmızı topraklarında
Bir ses ver ne olursun bak sana ağlıyorum
Aç, aç kapılarını yeter ölmek istemiyorum
Ağlamayı bilirdim, fakat ölmek ne demek anne?
Kırık dökük düşlerimi süsleyen ümitlerimle
Oysa yaşamak isterdim Diyar-i Bekir’de
Gelmişse, dayanmışsa çivisiz kapıma
Ve beni bekliyorsa eğer o iki hecelik ölüm
Olsun anne ölmenin ne olduğunu bilmesem de
Ölüm şerefi bende şerefsizlik onlarda kalsın anne
Beyhude Adam der ki! Son sözünde
Gaye öldürülmekse Diyar-i Bekir’de
Bir değil
Bin değil
Milyonlar hazır ölümün gölgesinde ölmeye