2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1702
Okunma
Ey sâkim gel meclise, dökülsün peymâneler
Loşluk bizi yıkmasın, titresin divâneler
Meyhâneyi kör tutan, çözsün maksat ipini
Eşyayı dıştan gören, çözsün vuslat ipini
Cânı dilinde gören, cânı bulamaz zaten
Çözülmez firkat ipi, kor yakamaz bu ten
Ey sâkim sun bâdeyi, ben susuzum bu akşam
Meyhânenin bağrında, oluşsun nurlu bayram
Hikmetin ışıkları, saçılsın birer birer
Mest olan gönüller, çağlasın dursun yer yer
Hasretin çığlıkları, takâti düşürmesin
Katranın sığlıkları, yüreği pişirmesin
Ey sâkim çöz sen şimdi, içimdeki ağrıyı
Ver bülbüle kadehi, dindir aşksız sancıyı
Nihan kalmasın ateş, korlar yığdır meclise
Başlasın hep özümde, şimdi nurlu hâdise
Gireyim ben de aşkla, Nesimi’nin bağına
Ey neyim elest üfle, varayım nur çağına
Ey sâkim, can sâkim, dök; dök huzur şarabını
Bülbülüm neşe dolsun, ağart siyah türâbını
Tûba’nın özü girsin, matem tüten rüyâma
Firdevs’in sözü girsin, çökertilen hülyâma
Pervânem hep titresin, segâhın nur sesiyle
Meltemlerim uyansın, sabahın kor sesiyle